7 Kasım 2020 Cumartesi

Yeşil Ekonomi, Yeşil Yönetim (2)

 

Ekonomi ilmi mal ve hizmetlerin üretimi ve el değiştirmesi sistemi olarak tarif ediliyor.

Asırlar öncesinin ekonomi modeli günümüz şartlarından çok farklı, çok daha basit ve ağırlıklı olarak geçim ekonomisi şeklindeydi.

Başlangıçta tek düşünce her alanda ileri gitmek olurken, buna aracı olacak vasıtaların doğuracağı yan etkiler pek hesaba katılmadı.

Sanayi ve teknolojide kaydedilen gelişmelerin insan hayatında yer almasıyla, geçim ekonomisi modeli değişim ve dönüşümle günümüzdeki şekline kavuşmuş oldu.

Ekonomik faaliyetler bilim ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda çeşitli aşamalardan geçerek günümüzdeki şekline ulaştı.

Tarım ve el sanatları modelinden sanayi ve makineli üretim modelinin hâkim olduğu bir yapıya ulaşmasıyla başlayan sanayi devrimi, üretim araçlarının ve işleminin giderek farklı bir yapıya dönüşmesine yol açtı.

Geçtiğimiz yüzyıl ekonomik faaliyetler enerji türü açısından ağırlıklı olarak fosil yakıtlara bağımlı kaldı. Bu tür ekonomik büyüme temel hususlar dikkate alınmadan yapıldığı ve tek hedefe kilitlenildiği için çevresel sıkıntılar ve zorluklara zemin hazırlamış oldu.

Ancak fosil yakıt türevlerinin tabii sistemler üzerine olan yok edici etkisi bu tür enerjiden giderek uzaklaşmayı gündeme getirdi.

Bu nedenle fosil yakıtlara bağımlı olan ekonomi modelinin sürdürülemez olduğu, bunun yerine temiz enerji türlerine yönelik çalışmalar başladı.

Bir ekonomi sistemi iş gücü, üretim, dağıtım organizasyonu ve tüketimin çeşitli süreçlerinden oluşuyor. 

İnsanoğlu var oldukça ekonomi disiplini de faaliyetlerini ve değişimini sürdürmek zorunda kalacak.

Fosil yakıtların mal ve hizmet üretim kademelerinde sağladığı kolaylık, çabukluk çevre üzerinde bırakacağı olumsuz etkilerin görünmesini engelliyordu.

Bir işin çok daha hızlı, seri, çok daha büyük miktarlarda üretilmesinde ihtiyaç duyulan enerjiyi sağlama kapasitesine sahip olan fosil yakıtların üstün ve büyüleyici bu özelliği uzun yıllar sonra ortaya çıkaracağı büyük zararları perdelemişti.

Artan tecrübi bilgiler, çevresel, ekonomik ve sosyal perspektifler ışığında mevcut küresel büyüme modelinin ilgili çevrelerde artık sürdürülemez olduğu kanaatini ortaya çıkardı.