24 Kasım 2020 Salı

Sıfır ayakizi (Yeşil Ekonomi 19)


 Yeşil ekonomi sıfır çevresel ayakizi oluşturmayı hedefliyor.

Üretim faaliyetinde bulunan işletmelerin geri dönüşüm birimi oluşturmaları günümüz ekonomi faaliyetlerinde üretim işinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş.

Bu eksikliğin giderilmesi ve yaygınlaşması meselenin hallinde önemli bir kısmını oluşturuyor.

Bu hususta atılacak adım kaynak israfını azaltacağı gibi, yeşil istihdam açısından faydalı olacak.

Yeşil ekonomiler talep fedakârlığı üzerine bina edilmeyip, kaliteli büyüme fikri üzerine kurulmuş, ancak düşük karbon ve çevre dostu teknolojileri tercih ediyor.

Aynı zamanda bu alanda uluslararası işbirliği temel olarak kabul ediliyor.

Tabii kaynakların sürdürülebilir yönetimine özen gösterirken, ilgili stratejiler ve yaklaşımlar toplumsal olarak kapsayıcı ve adil ekonomik büyümeyi amaçlıyor.

Yeşil ekonomi dünyanın içinde bulunduğu çevresel şartların zorladığı yeni bir ekonomi modeli olarak kabul görüyor.

Yeşil ekonomi çevresel riskleri ve ekolojik bozulmaları önemli ölçüde azaltırken, hedefinde gelişmiş insan refahı ve sosyal eşitlik bulunuyor.

Açlığı önleme çabalarını kapsadığı gibi, diğer canlı türleri, tabiatı ve gezegeni ve sistemlerini de kapsamı içine alıyor.

Uzun vadede gelişmiş insan refahını hedeflerken, gelecek nesillerin önemli çevresel risklere ve ekolojik darlıklara maruz bırakılmaması üzerine inşa edilmiş bir anlayışı benimseyen kalkınma modeli olarak görülüyor.

Yeşil ekonomide başarı araştırma ve geliştirme çalışmalarına yoğunlaşmak ve bu çalışmalardan elde edilecek başarılı sonuçların uygulamaya konulmasına bağlı görülüyor.

Çevresel olarak doğru teknolojiler dâhilinde ekonomik fırsatlar ve istihdam üretimiyle ve yoksulluğu yok etmeye katkıda bulunacak kaynak etkinliğinin artışını sağlamak yeşil ekonominin hedefleri arasında bulunuyor.

Yeşil ekonomiye geçişin sürdürülebilir ticaret fırsatları oluşturacak bir potansiyele sahip olma özelliği var.

Yeşil ekonomi tedbirlerinin parçası olarak daha fazla kaynak benimsenmesi ve enerjinin etkin üretim metotları uluslararası pazarlarda uzun dönem rekabetçilik sağlamada önemli bir rol oynamaya sahip görülüyor.

Yeşil ekonomiler hükumetler ve hükumet dışı organizasyonlar tarafından değişim amacıyla ele alınan en hızlı büyüyen küresel hareketlerden biri olarak değerlendirilirken, aynı zamanda dünya çapında sosyal ve ekonomik alanda büyük bir etkiye sahip görülüyor.

Yeşil ekonomiye geçiş elemanları gelişmekte ve gelişmiş ülkelerde açıkça aynı şekilde öne çıkıyor.

Bu gibi durumlarda yeşil bir ekonomi oluşturma yaklaşımı sosyal kapsama ve bu bölgelerde yoksulluğun kazınmasıyla bağlantılı olması, fakir kesim için gıda ve enerji güvenliğini artıran kapsayıcı özelliğe sahip olması üzerinde duruluyor.

Yeşil ekonomi sistemi kapsamlı bir değişimi, kapsamlı bir zihniyet değişikliğini, bu hususta daha şuurlu ve bilgili olma üzerine inşa ediliyor.

Değişim bu derece kapsamlı olunca haliyle bu yeni ekonomi modeli toplumun her kesimini kapsıyor ve her kesimin bu hususta üzerine düşeni yerine getirmesi bekleniyor.