11 Aralık 2022 Pazar

Türkiye'nin Rüzgar ve Güneş enerji potansiyeli (Yeşil Ekonomi 83)

 

Enerji ve Isı Tasarrufu Derneği’nin (ETADER) açıklamasına göre, rüzgâr enerjisi alan avantajı sunuyor.

Bu santraller kurulu olduğu alanın yalnızca %1’ini işgal ediyor.

Alanın geri kalan kısmı tarım, ormancılık gibi faaliyetlerde kullanılabiliyor.

Rüzgâr türbinleri hiçbir atık çıkarmadığından topraklar, göller ve akarsular temiz kalıyor.

Su da kullanılmadığı için böylece tasarruf yapılarak, bu su tarıma ve insanların kullanımına sunulmuş oluyor. Oysa termoelektrik santrallerde her gün binlerce ton su tüketildiği hatırlatılıyor.

Rüzgâr enerjisi yenilenebilir enerji seçenekleri arasında kirlilik oluşturmayan ve çevreye etkisi asgari düzeyde kalan bir kaynak olarak görülüyor.

Türkiye’nin rüzgâr haritası ülkemizde yılın neredeyse tamamında rüzgâr enerjisinden elektrik üretilebileceğini gösteriyor.

Yeterli depolama kapasitesi oluşturulduğu takdirde başka hiçbir enerji desteğine ihtiyaç duyulmadan enerji üretilebileceği tahmin ediliyor…

2010 itibariyle yüzün üzerinde ülke rüzgâr enerjisi geliştirme çalışması başlatmış. Rüzgâr enerjisinde dünya çapında 670 bin istihdam tahmin ediliyor.

Avrupa rüzgâr enerjisinde öncü bulunuyor. Rüzgâr işgücünde İspanya, Almanya açık ara önde gidiyor ve bunları İtalya takip ediyor. Uzun zamandır rüzgâr enerjisinde Avrupa lider durumda bulunurken, Asya ülkeleri de hızlı bir şekilde önemli bir aktör oluyor.

Çin’in 150 bin olan istihdam rakamı bu sahada 2030 yılına kadar 430 bine ulaşacağı tahmin ediliyor.

Yeşil ekonominin önde gelen bileşen ve kaynaklarından bir diğeri enerji kaynağı ise güneş enerjisi. Yenilenebilir enerji kaynakları arasında oldukça önemli bir yere sahip. Ülkemiz güneş enerjisi bakımından çoğu ülkelerden şanslı durumda bulunuyor.

Son yıllarda bu alanda yatırımlar artmaya başladı. Güneş enerjisi ülkemizin yenilenebilir enerji kaynakları içinde erişilebilir en yüksek kaynak olarak değerlendiriliyor.

Türkiye’nin güneşten enerji üretim potansiyelinin 500 bin megavat olduğu belirtiliyor.

Diğer enerji kaynaklarıyla mukayese yapıldığında güneş enerjisi çok sayıda avantajlara sahip bulunuyor.

Temiz ve çevre dostu bir enerji kaynağı olması yanında kaynağına kolaylıkla erişilebilir olması bir diğer önemli avantajını gösteriyor.

Ülkemizin birçok ülkeden çok daha fazla güneşli gün sayısına sahip olması, bu temiz enerji kaynağından yüksek oranda faydalanma imkânı sunuyor. İster ev, isterse ticari binalar olsun, güneş enerji santrali kurmanın çok sayıda avantajının varlığına işaret ediliyor.

Bu sistem sessiz, hemen hemen hiç bakım gerektirmeyen, kesintisiz elektrik kaynağı sunuyor.

Kirliliği ve CO2 emisyonlarını azaltıyor. Elektrik fatura maliyetlerini düşürüyor. Temiz ve ucuz enerji imkânı sunuyor.

http://www.solarenergy.com/

Fosil ve su kaynaklarına bağımlı olan enerji yatırımlarında yatırım için yeterli su kaynağı gerekirken, güneş enerjisine dayalı yatırımlar için kaynak aramaya gerek kalmadan çok sayıda uygun olan alanlara bu tesisleri kurma imkânı var.

Fosil yakıtta bulunan istihdam azalmaya devam ederken, kömür-madencilik sanayi özel ilgi alanını sürdürüyor.

Enerji üretimini yeşillendirmek için iki yolun var olduğu, her ikisinin istihdam için derin etkilere sahip olduğuna dikkat çekiliyor. İlki enerjiyi daha verimli kullanmak ve ikincisi fosil yakıtları rüzgâr, güneş ve biyoenerji gibi yenilenebilir enerji kaynakları ile değiştirmek şeklinde düşünülüyor.

Ancak biyoyakıt gelişmesi gıdanın yakıta karşı değişim endişelerini tetikliyor.

Eğer enerji geri beslemesi önceden gıda üretimine vakfedilmiş araziden elde edilirse, biyoenerji istihdamındaki kazanımların tarımdaki iş kayıpları ile dengelenebileceği umuluyor.

Jeotermal enerji ve hidrolik enerji de ilginç imkânlar sunuyor. Ancak şimdiye kadar jeotermal enerji mukayeseli olarak az yatırım çekmiş, sadece küçük ölçekli hidrolik enerji projeleri sürdürülebilir olarak göz önüne alınmakta.

Bazı analistler düşük sera gazı emisyonu nedeniyle nükleer enerjiyi fosil enerjiye alternatif olarak teklif ediyor.