12 Aralık 2020 Cumartesi

Yeşil binalarla daha az enerji ve su sarfiyatı (Yeşil Ekonomi 33)

 

İlgili kaynaklara göre, geçen 20 yıl boyunca inşaat sanayinin sistematik olarak tasarım ve inşaat maliyetlerini dünya çapında azalttığı belirtiliyor.

Yeşil bina anlayışının sayısız malzeme, ürün ve süreç yeniliklerinden ilham almasıyla yeşil tasarımın, inşaat ve faaliyetlerinin küresel olarak benimsenmesi yönünde ivme kazanmasına destek oluyor.

Yeşil bina anlayışı zamanımızın mevcut zorluklarının bazılarını yok etmede maliyet etkinlikli kilit bir rol oynuyor.

Yeşil binaların daha fazla gün ışığı ve daha iyi hava kalitesine sahip olması kullanıcıların refahını artıracağı ve performans artışı için mümkün olan en iyi şartları sunması isteniyor.

Yeşil binaların çevresel, sosyal ve ekonomik olarak her yönden yüksek performansa sahip olması amaçlanıyor.

Eğer yenilikçi ve akıllı binalar inşa edilir ve yönetilirse, toplumlar ve şehirler çevresel şartlarda sadece etkin değil, aynı zamanda yüksek bir hayat kalitesine ulaşmış olacak.

Kaynak israfını azaltan ve çevreyi mümkün olduğu kadar az kirleten kıstaslara sahip olması yeşil binalarda öngörülen diğer özellikleri oluşturuyor.

Yeşil binalar enerji ve su kullanımı düşük, işletim ve bakım maliyetlerinin azaltılması ile para tasarrufu yapmak maksadıyla öneriliyor.

Yeşil binalarda enerji tasarrufları tipik olarak herhangi bir tasarım ve inşaat maliyetini makul bir geri ödeme planı içinde aşması bekleniyor.

Yeşil tasarımlı binaların bir diğer faydası iç mekân ortamının çalışanın verimliliğini ve ev sakinlerinin sağlık ve refahını geliştirmesine katkıda bulunacak nitelikte olması hedefleniyor…

Tabii kaynakların insan yaşantısında olmazsa olmazlarından birkaçı su ve enerji kaynaklarından oluşuyor.

Bu iki hayati kaynakta dünya kritik aşamalara gelmiş bulunuyor.

Su kaynaklarının giderek azalma ve yoğun kirlenmeyle karşı karşıya kalması bu hayati kaynağın stratejik önemini her geçen gün artırıyor. Bu nedenle suyu daha ekonomik ve şuurlu olarak harcamak artık bir mecburiyet halini almış.

Bu kapsamda ev içi su harcamaları mutfak ve sanitasyon olarak iki temel grup olarak ele alınarak bu temel alanlardaki harcamaları gözden geçirmek ve su sarfiyatını temel ihtiyaçları karşılarken daha ekonomik olacak yolları bulup teknolojik olarak uygulamak yeşil binalar için bir zaruret olarak görülüyor.

Bu teknolojilerin özelliği etkinlik ve tasarruflu olmayı gerektiriyor.

Evsel atıkların tabii kaynaklarla olan zararını mümkün olan minimum seviyeye düşürmek için araştırma ve geliştirmeye önem vererek mevcut ve bulunacak en elverişli aparat ve cihazların uygulamaya alınması yeşil binaların bir diğer önemli ayağını oluşturuyor.