10 Aralık 2020 Perşembe

Etkin enerji, su ve kaynak kullanımı (Yeşil Ekonomi 32)


 Bir binanın inşası; planlama, tasarım, finanse etmekle başlayıp oturuma hazır duruma gelinceye kadar devam eden bir zaman dilimini kapsıyor.

Etkin bir şekilde enerji, su ve diğer kaynakların kullanımı; bina sakinlerinin sağlığını korumak ve çalışanların verimliliğini geliştirmek; atık, kirlilik ve çevre bozulmasını azaltmak amaçlanıyor yeşil binalarla.

Yeşil binaların inşaatlarında sürdürülebilir malzemeler (yeniden kullanılan, geri dönüşümlü veya yenilenebilir kaynaklar) şu şekilde sıralanıyor;

Asgari oranda kirleticiler ile sağlıklı iç mekânlar oluşturmak;

Peyzaj alanlarının su kullanımını azaltan vasıflara sahip olması, yani fazla su istemeyen tabii bitkiler kullanmak yeşil bina teknolojisinin özelliklerini oluşturuyor...

Binalar insan, çevre sağlığı ve ekonomi üzerinde büyük bir etkiye sahip.

Yeşil bina stratejilerinin başarılı bir şekilde benimsenmesiyle binaların ekonomik ve çevresel performansını maksimum seviyeye çıkarabileceği öngörülüyor.

Nüfusların büyümesine paralel olarak binalar ve şehirler açısından çevredeki bozulma ile her ülkenin sürdürülebilir gelişmede kendi gündemini oluşturması tavsiye ediliyor.

İnsanoğlunun diğer canlılardan farklı olarak hayatını sürdürdüğü mekânların çok farklı özellikler ile donatılmasını gerektiriyor.

Bazı temel niteliklere sahip yapılar kaynak israfını azaltırken aynı zamanda masrafları da küçülten ve çevreyi koruyan bir nitelikte olması binaların çevreci özelliklere sahip olmasını zorunlu kılıyor.

Dünya Yeşil Bina Konseyi aynı hedefi paylaşarak insanlara yaşamaları, çalışmaları ve oyun alanları için daha iyi, daha aydın, daha sağlıklı alanlar oluşturmayı tavsiye ediyor.

Hedeflenen bu program yönetimiyle beraber çevresel stratejiler yeşil binaların hayat devresi, enerji tasarrufu, su tasarrufu, değerli kaynakların tasarrufu ve en önemlisi para tasarrufundan gelişme sürecine kadar entegre bir anlayışı kapsıyor.