8 Aralık 2020 Salı

Hadisi şerifle övülen İstanbul (Yeşil Ekonomi 30)

 

İstanbul’un en önemli özelliklerinden biri tarihi bir şehir olması ve aynı zamanda eşsiz tabii güzelliklere sahip olmasıdır. Bu ayrıcalık diğer tarihi ve tabiat harikalarına sahip şehirlerimiz için de geçerli.

Bu nedenle geride bırakılan uzun bir dönemde bu özelliklerin ihmal edilmiş olması, bu tarihi ve tabii güzelliklerin çarpık plan ve yapılaşma içine hapsedilip bırakılması İstanbul’un bu eşsiz değerini düşürdüğü gibi aynı zamanda tabii şaheserleri perdelemiş.

Geçmişin olumsuz şehircilik anlayışı bu eşsiz şehrin paha biçilmez değerlerine erişim ve ulaşım kolaylığını önlenmiş.

Şehirlerdeki kentsel dönüşüm planları yapılırken söz konusu özelliklerin nazari dikkate alınması değer artışına ve turizm açısından daha cazip hale gelmesine zemin hazırlamış olacak.

Osmanlı dönemine ait eserlerin yoğun olduğu bölgeler mümkün olduğu kadar kendi dönemlerine ait eserlere bırakılıp ve bu eserler onarılarak ‘Osmanlı mahallelerini’ açığa çıkaracak bir çalışma yapılabilir…

Şair ve yazarların övgüsüne mazhar olan İstanbul'u, divan edebiyatı şairi Nedim kasidesinin ilk iki mısrasında şöyle tarif ediyor;

Bu şehr-i Sıtanbul ki bi-mislü bahadır

Bir sengine yekpare Acem mülkü fedadır

Şair, İstanbul şehrinin değer biçilemeyecek kadar eşsiz olduğu ve bir taşına Acem mülkünün feda edileceği kadar değerli olduğunu asırlar öncesinden tespit ederek bu değerlerin korunup devamlılığının sağlanması yönünde bir ikazda bulunuyor.

Aslına uygun yapılacak bir dönüşüm turizm gelirlerinde ilave bir katma değer oluşmasına vesile olacağı gibi, yaşam kalitesinin artmasına da katkı sağlayacak.

Çarpık yapılaşma dolayısıyla İstanbul’un kendine has olan eşsiz tabii ve tarihi zenginlikleri yeniden açığa çıkarılırken, bu benzeri olmayan ve hadisi şerifle övülmüş şehir bu övgüye layık bir hale gelmiş olacak…

Şehirleşmedeki dönüşümün bir başka önemli yönü ise dere yataklarının ve tarım alanlarının tekrar asli görevlerine kavuşturulması olacak.

Yapılacak binalar daha güvenli ve genellikle zemini sağlam olan alanlara taşınırken, bu yerler giderek önem kazanan ve azalma eğilimine giren tarım alanlarına ve yeşil alanlara dönüşecek ve daha fazla ürün alınmasına vesile olacak.

Bu dönüşüm ekosistemlerin yeniden inşasına imkân tanıyacak.

Taşkınlara uğrayan dere yatakları yeşil ve ormana kavuşturularak gerek yağan yağışların tutulması, taşkın kontrolü ve gerekse bu vesileyle kar ve yağmur sularının depolanmasına zemin hazırlamış olacak…

BM Çevre Programının 2011 yılında düzenlediği bir toplantıda açıklanan bildirgeye göre, şehir yönetiminde beş büyük sektör için bir eylem kararını kapsıyor:

·         Enerji verimliliğini başarmak

·         Sürdürülebilir şehir ulaşımını desteklemek; emin, güvenilir ve erişilebilir ulaşım sistemleri sağlamak

·         Gelişmiş atık yönetimi; atıkları enerjiye dönüştürmek, geri dönüşüm ve yeniden kullanımı teşvik etmek ve atık oranını minimize etmek;

·         Herkesin yararlanabildiği etkin sanitasyon, emin ve sağlıklı, güvenilir dağıtım sistemleri, kaynaklar ve su talebinin gelişmiş yönetiminin sağlanması

·         Daha iyi ekosistem yönetimi; yaşam alanlarını, gıda tedarik zinciri, kırılgan ekosistemleri korumak ve risk önleme ve şehirlerin direncini geliştirmek.