8 Temmuz 2013 Pazartesi

Yeni bir Suriye mi?


 

 

Maalesef emperyalist güçler yeni bir Suriye, Afganistan ve benzeri ülke oluşturma peşinde.

Henüz daha demokrasiyle yeni tanışmış bir ülkede bir yıl içinde kirli oyunlarla %50’nin üzerinde bir destekle iş başına gelmiş devlet başkanını görevden alınmasına yardımcı oldular.

Bu haksız ve kanunsuz duruma sessiz kaldıkları gibi açık bir destek vermekteler.

Emperyalist güçlerin tek gayesinin sömürmek ve istediği gibi kullanmak; bu şablona uymayanların, ne hukukuna, ne demokratik hakkına ve ne de meşru iradesine saygı gösterilmediğini görüyoruz.

Mısır’da haksız bir şekilde yerli işbirlikçi ve menfaatçilerin desteği ile darbe ile görevden alınan devlet başkanı Mursi’den sonra taraftarlarınca başlatılan hak arama gösterileri süresince şu ana kadar yüzün üzerinde kişinin hayatını kaybettiğini öğreniyoruz... Ki bunların yakıp, yıkma ve saldırma gibi hiçbir olumsuz davranışları olmamasına rağmen!

Sadece demokratik taleplerini dile getirmek amacıyla yaptıkları eylem neticesinde ve üstelik bir Müslüman ülkede dini vecibelerini yerine getirirken söz konusu katliamlar yapılıyor.

Şimdi bu durumda o insan hakları savunucuları bu vahşeti kınayacak bildiri üzerine bildiri yayınlamaları gerekirdi, hani dut yemiş bülbül gibi sustular.

Ülkemizde; hiçbir gerekçesi yokken terör estiren yakan, yıkan, maddi ve manevi zararlar veren, kanun dışı eylemlerde bulunan üç beş çapulcuya ikazlara rağmen güvenlik güçleri; su sıktı, biber gazı sıktı diye kıyameti koparan sahte insan hakları savunucuları nerede, niye sesleri çıkmıyor.

Bunların insan hakları, demokrasi savunuculukları tamamen sahte, bu değerlere kendilerine lazım olduğu zaman, menfaatlerine geldiği zaman sahip çıkarlar; bu değerlerin evrensel olduğunu, bütün insanlığa ait olduğunu unuturlar.

Çifte standart ustalıkları hemen devreye girer.

Amaç ne insan hakları ve demokrasi ve ne de hukukun üstünlüğü gibi insanlığın ortak temel değerleri.

Maksat yeni bir Afganistan, yeni bir Suriye oluşturmak, ülkesine kendi vatandaşına karşı silah sıkan yakan yıkan yeni diktatörler oluşturmak.

Meşru iradeye saldırmak, yok saymak suç sayılmıyor mu?

Hani o güvenlik güçlerinin sert davranmasını kınayanlar, sureti haktan görünenler…

Bırakın şiddet uygulama ve benzeri eylemlerde bulunmayı, Mısır ordusu göstericilerin sadece en tabii hakları olan dini vecibelerini yerine getirenlere karşı ateş ederek onlarca kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden oluyor.

Nasıl olsa "Birleşmiş Milletler" emirleri altında...

Kararlar menfaatleri doğrultusunda çıkacaktır. Suriye’de, Afganistan’da, Myanmar’da ve daha dünyanın birçok ülkesinde Müslümanlar katledilmiş umurlarında mı?

İnsan Hakları Örgütü’nün açıklaması ise Mısır ordusunu cinayete teşvik eder nitelikte!

Mısır’da artmakta olan ölümlerin güvenlik güçlerinin acil eylem alması ile korunacağı tavsiyesinde bulunuyor ve uygulanabilir bütün tedbirleri almalıdır, diye ilave diyor. Bu açıklaması da bu sabah yaşanan katliamdan saatler öncesinde oluyor!

Yani güvenlik güçlerini haksızlık karşısında direnen göstericilere karşı bir bakıma silah kullanmaya zorluyor.

Ey "insan hakları örgütü" bir yıldır yasal yollarla seçilmiş birine karşı gösteri yapan ve bu gösterileri yayınlarıyla destekleyenlere karşı bir açıklama yaptın mı?

Kanunsuz eylemler şimdi mi aklın geldi?...

CNN’nin haberine göre ise Mursi taraftarlarının protestolarını barışçı bir şekilde yapacaklarını, yetkililerin ise Tahrir meydanına sahte sakallı insanları şiddetti kışkırtmaları için gönderdiğini iddia ediyor…

Ne yazık ki Mısır çok çirkin bir oyunla karşı karşıya, dileriz yeni bir Suriye’ye dönüşmez...