24 Ağustos 2013 Cumartesi

Küresel sorunlar BM'yi değişime zorluyor

 

 

Dünyanın düzeni, huzur ve güveni Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı. Çünkü BM’nin kuruluş amacı bu...

Bunu yapmak için de elinde her türlü çözüm enstrümanı var.

Eğer bugün dünyanın birçok yerinde kan, gözyaşı, açlık, yoksulluk, hak ve adalet adına önemli eksiklik yaşanıyorsa, her İslam ülkesinde bir terör örgütü yuvalanmışsa bu mevcut dünya düzenin bir eseridir.

Bu emperyalist güçlerin eseridir.

Bu kandan, gözyaşından ve terörden beslenenlerin eseridir. Bu meşruiyetten değil, meşru olmayan yollara yeltenenlerin eseridir.

Dünyayı çözümsüzlükle idare etmeyi bir kural, bir anlayış haline getiren BM’nin amacından saptırılmış bugünkü yapısıdır.

Yeryüzünde barışı, huzur ve güvenliği, açlık ve yoksulluğu önlemek amacıyla kurulmuş BM artık bu görevlerini yerine getirememenin acizliği içine düşürülmüştür.

Sayın Başbakanımız zaman zaman dile getirdiği gibi, dünyanın temel sorunlarına çözüm bulunamamasının nedeni de, BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyeye teslim edilmesidir.

Bünyesinde barındırdığı toplumsal sorunları çözmek için kurulmuş olan birimleriyle BM aslında saygın bir kuruluştur.

Eşrefi mahlûkat olarak yaratılmış olan dünyanın her ferdine onun bu özelliğinin korunup sürdürülmesi için kurulmuştur.

Fakat artık uyguladığı yanlışlıklar ya da dünyada yaşanan toplumsal sorunlara zamanında ve tam manasıyla kalıcı kararlar ve tedbirler alamadığı için, BM bu saygınlığını yitirmiştir.

Azınlığın menfaati BM’yi sahip olduğu fonksiyonlarını icra etmekten aciz duruma düşürmüştür.

Komünizmin ve diktatör rejimlerin yıkılıp yerine demokratik rejimlerin geçtiği günümüz küresel yönetim anlayışında, BM’nin yapısı bugünkü dünya düzenine ayak uyduramamakta ve nakıs kalmaktadır.

Eğer bugün yeryüzünde kan ve gözyaşı dinmiyor, bazı ülkelerde açlık ve sefalet bitmiyorsa, aslında bu toplumsal sorunları çözmek için kurulmuş BM’nin yönetimde yetersiz kalışından ileri geliyor. Aldığı kararlarda öncelik beş daimi üyenin menfaati neyi gerektiriyorsa o yönde karar almasından ileri geliyor.

Bu nedenle artık BM’nin beş daimi üyesi dünya toplumlarının sorunlarını çözmek yerine, kendi menfaatlerinin düşünmektedirler. Bu anlayış ise bu yapının değişmesi ve daha demokratik bir yapıya kavuşmasının zamanının geldiğine işaret etmektedir.

BM’nin artık demokratik bir yapıya kavuşması gerekiyor.

Dünyada barış ve huzurun sağlanması için bu değişim zorunlu hale gelmiştir.

Bu değişim yaklaşık 200 üyesi olan BM’nin daha adil, daha çabuk ve daha karalı ve kalıcı çözümler üretmesini sağlayacaktır.

Bu yeni düzen dünyayı beş daimi üyenin pençesinden kurtarmış olacaktır.

Demokratik bir yapıya geçmesiyle dünya açlıktan, yoksulluktan, terör ve savaşlardan aynı zamanda diktatörlerden kurtulmuş olacaktır.

Bu değişimde önderlik edecek ülke de Türkiye olabilir. Türkiye’yi destekleyecek olanlarda birçok İslam ülkesi ve bugüne kadar açlık, yoksulluk ve terörden acı çeken ülkeler olabilir.

Güvenlik Konseyinin hegemonyasına, antidemokratik yapısına son verilerek, alınacak kararlarda tüm üyelerin oyuna başvurularak, sorunların daha çabuk ve daha adil çözülmesi mevcut yapının daha demokratik bir yapıya kavuşturulmasına bağlıdır.