7 Ağustos 2013 Çarşamba

Geleceğimizin bayram tadında olması dileğiyle


 

Ülkemiz açısından iki önemli asırdan biri geride bıraktığımız 20. yüzyıl idi. 20. yüzyılda ülkemiz tarihinde önemli değişiklikler olmuş, sıkıntılı başlayan geride bıraktığımız yüzyıl 600 yılı aşan bir tarihe sahip olan Osmanlı İmparatorluğunun tarih sahnesinden çekilmesine neden olmuştu.

Geçtiğimiz yüzyılın başlarında ülkemiz imparatorluktan bugünkü sınırlarına çekilmek zorunda kaldı.

Kocaman Osmanlı çınarı budanmış sadece gövdesi ülkemizde kalmıştı.

Dallarından, budaklarından kopartılan ülkemiz geçtiğimiz yüzyılı zaman zaman sancılarla geçirmişti.

Koparılan dalları, budakları da ne yazık ki sağlıklı bir kök salıp kendi gövdelerini oluşturamamıştı. Geçen yüzyıl bunlar için sancılı geçmişti.

Kocaman çınarın dalları sayılan yakın komşularımız konumunda olan bu ülkeler bir türlü huzur ve güven bulamadılar. Bunların geçirdiği evrelere baktığımızda ağır aksak bir şekilde yollarına devam etmeye çalıştıklarını görüyoruz.

Bu ülkeler kurumlarını tam bağımsız bir ülkeden beklenen sağlam bir zemin üzerine oturtamadıkları için ülkelerini geliştirecek dinamiklerden tam manasıyla istifade edemediler.

Bunlar için geçen kocaman bir zaman dilimi heba oldu.

Zamanın ruhuna uygun olacak kurum ve kurallarıyla bir demokratik yapı kuramadıkları için beklenen gelişme ve kalkınmayı gerçekleştiremediler.

Zaman zaman kendi içlerinde, zaman zaman komşularıyla olan çatışmalar bu ülkelerin insanlarına kalıcı bir huzur ve kalkınma ortamı sağlayamadı.

Taşların yerli yerince oturmadığı, kurum ve kuruluşların sağlıklı bir yapıya kavuşturulamadığı bir yapı içinde beklenen ve umulan gelişmeyi de elde etmek mümkün olamazdı.

Özellikle tarih, kültür, din birliği içinde olduğumuz komşularımız açısından sancılı geçen 20. yüzyıl, ülkemiz için de istenilen bir seviyede olmamıştı.

Söz konusu istikrarsızlıktan komşularımız kadar olmasa da ülkemiz de nasibini almıştı.

Değişen ve dönüşen bir dünya vizyonu ile özdeşleşemeyen kurumsal yapıların yokluğu nedeniyle ülkemiz de kalkınma açısından pek istenilen seviyeye ulaşamamıştı.

Bu sağlıksız yapı sürekli olarak istikrarsızlığın gündemde tutulmasına ortam hazırlamıştı. Kalkınmanın ve demokrasini önü zaman zaman kesilmişti.

Dolayısıyla kalkınmaya ve gelişmeye gem vuran bu yapının değişmesi gerekiyordu.

Bu sağlıksız durumun tedavi edilmesi, neşter vurulması gerekiyordu ki kalkınma ve gelişmede ilerleme kaydedilebilsin…

21. yüzyılın başlarında yürüyemez hale gelen sistemi yenilemek, statükoya son vermek bir zaruret haline gelmişti.

Ülkemizde taşları yerine oturtacak, geçtiğimiz yüzyılda yaşanan olumsuzlukları bertaraf edecek, kalkınmanın ve refah seviyesinin gerek yükseltilmesi ve gerekse tabana yayılmasını amaçlayan bir yönetime ihtiyaç vardı.

Mevcut yapıda bir bakıma elleri ayakları bağlı bir şekilde iş yapmak, her alanda günümüz dünyası ile rekabet edebilir hale gelmek kurumsal bir değişimi zaruret haline getirmişti.

Son on yılda bir değişim sürecine giren , uygulamaya konulan değişimler sayesinde ülkemiz bir kalkınma ve gelişme yörüngesine oturdu.

Zaman zaman ülkemizi bu kalkınma ve gelişme yörüngesinden saptırıp gene o eski köhnemiş yörüngesine sürüklemek, çeşitli anlamsız bahaneleri ileri sürerek ülkemizi hiç de arzulanmayan bir konuma getirmek isteyenler olacaktır.

Bu da muhtemel olumsuz gelişmeleri engelleyecek ve bertaraf edecek şekilde bir ihtiyatlı durumu hep göz önünde bulundurmayı gerektirmektedir.

Şimdi ülkemiz son on yılda Ak Parti iktidarları döneminde kalkınmasına, gelişmesine ayak bağı olan prangalardan birer birer kurtularak ilerlemesini sürünerek değil, koşarak yapacak bir duruma geldi, geliyor.

Bu nedenle ülkemizin 21. Yüzyıla yeni bir yapı, yeni bir vizyon ve dinamizmle girmiş olması, ülkemiz açısından çok daha iyi bir geleceğin işaretini veriyor.    

20. yüzyıla kötü bir başlangıçla giren ülkemiz, 21. Yüzyıla daha iyi bir başlangıçla girerek gelecek için olumlu gelişmelerin işaretini veriyor…
Yarın bayram, bu vesileyle İslam aleminin Ramazan Bayramını tebrik eder hayırlara vesile olmasını temenni ederiz...