Yok yere oluşturulmuş, nefret ve kin üzerine bina edilmiş bir
cinayet şebekesi, terör...
Üç beş tane kendini bilmezin kişisel ihtiraslarının tatmini için
iç ve dış ihanet şebekelerinin bu zafiyeti değerlendirerek ortaklaşa
oluşturdukları cinayet şebekesi…
Otuz yıldır öncelikle sözde sahiplendiği bölge insanının haklarını
savunma bahanesiyle, tüm ülkeyi her türlü zarar ve ziyana uğratmaktan başka bir
amaç taşımamaktadır.
Bu gerçek öncelikle bölge halkı tarafından anlaşılıp, buna karşı
tavır alınmadıkça, bu anlamsız ve suni olarak oluşturulmuş nefret ve kin
varlığını sürdürecektir.
Öncelikle gerek baskıyla, gerek kandırılarak ve gerekse başka
sebepler ileri sürülerek bu ihanet şebekesine evlatlarını gönderenler terör
örgütünün bu hain ve çirkin emelini görüp anlamadıkları sürece maddi ve manevi
kayıplar devam edecektir.
Bu işten karlı çıkacak sadece ve sadece örgütün üç beş tane sözde
lideri, esasta ise bunları kullanarak nihai hain hedeflerine ulaşmak isteyen
perde arkasındaki ihanet şebekeleri olacaktır.
Bugün ileri sürülen hak arama taleplerinin hiçbiri başlangıçta
yoktu.
Bu işe başlamaları masumane ve demokratik yollardan taleplerle
değil, doğrudan cinayetle, korkuyla, baskıyla olmuştu. Zaten bu da terörün
mayasında bulunmaktadır. Terör insanları, aşırı korku ve baskı uygulayarak,
kendi çirkin politik emelleri doğrultusunda kullanmaktır.
Dikkat edilirse bugüne kadar örgütün başında bulunanların hiçbiri
hayatını kaybetmemiş, kaybedenler yalnızca kandırılanlar ve beyinleri kin ve
nefretle yıkananlar olmuştur.
İşte bu acı gerçeği, evlatlarını bu uğurda boş yere harcayanların
iyi bilmesi gerekiyor ki, bundan sonra bu hain oyun devam etmesin ve
beslenmesin.
Ne zamanki terör örgütü kan kaybetmeye başlıyor hep başa dönüp
başlangıç noktası olan eylemlerini yineliyor.
Son günlerde ateşe verilen araçların gayesi yine sindirme
hareketi, bölge halkını yine baskı altına alma, yine korkutarak çirkin
emellerine ulaşmayı gütmekten başka bir şey değil.
Kontrolünü öldürme, yakma ve yıkma ile elinde tutmak istiyor.
Otuz yıldır sözde savundukları insanların kalkınmalarını,
gelişmelerini ve gerçek haklarına kavuşmalarına öncelikle bu cinayet şebekesi
engel olmaktadır. Binlerce insanın ölümüne neden olan bu cinayet şebekesidir.
Gerçekte hak arama ve elde etme diye bir amaç güdülmemektedir, bölge insanları
adına…
Bu çerçevede yapılan bir şey varsa, o da başkalarının adına
yapılmaktadır.
Dış güçlerin taşeronluğu yapılmaktadır.
Hak aramak terörün mayasına ve tabiatına ters düşmektedir, çünkü
gayesi en temel ve kutsal sayılan masum insanların yaşama hakkının gasp
edilmesi üzerine kurulmuştur.
Besin kaynağı haksızlık, kan ve vahşettir.
Bu iğrenç kaynağın kesilmesi ise, öncelikle bölge insanları
tarafından bu acı gerçeğin görülmesi, anlaşılması ile olacaktır.
Bu hain oyunun önlenmesi, cinayet şebekesine karşı tek yürek
olunmasıyla olacaktır; bundan sonra bölgenin kalkınması hızlanacak, refah ve
gelişme o zaman artacaktır, işsizlik o zaman azalmaya başlayacaktır. Ticari ve
ekonomik hayat o zaman ivme kazanacaktır. İstedikleri haklara o zaman kavuşma
imkânı bulacaklardır.
Terör batağına düşmüş olanların ve düşürülmek istenenlerin ihanet
şebekelerinin üstü yaldızlı içi zehir dolu sözlerine aldanmamaları gerekiyor.