21 Temmuz 2012 Cumartesi

Suriye'de sonun başlangıcı mı?







Son saldırıdan sonra Suriye’de sona yaklaşıldığı ve liderinin akıbeti artık konuşulmaya başladı.

Ortak kanaat sona yaklaşıldığı, kendinden öncekilerin kaçınılmaz akıbetine doğru yol aldığı şeklinde.

Son çıkış şansını kullanmak ister mi, yoksa bu yolun yolcularının gittiği aynı yolumu tercih eder, konusunu zaman gösterecek.

Bu tip liderlerin ortak noktası genellikle aynı akıbetin paydaşları olması. Bu ortak son belki de aynı karakteri, aynı özelliği paylaşmalarından iler geliyor…

Zulümle beslenmeleri ve bu yolla ayakta kalmaları kendilerine bu kaçınılmaz sonu hazırlıyor.

Yapılan bunca ikaz ve hatırlatmalara rağmen, ne yazık ki bile bile bu kaçınılmaz sonu tercih ediyorlar.

Birleşmiş Milletler, “Suriye halkının meşru isteklerini karşılayacak barışçıl, demokratik, Suriye önderliğindeki değişime imkân tanıyan ortak sorumluluğumuzdan vazgeçemeyiz” diyerek bu konudaki kararlılığı ortaya koyuyor.

BM Güvenlik Konseyi, Suriye’deki şiddetin durdurulması ve altı maddeli barış planının uygulanması ile görevlendirilen Suriye Gözlemci Misyonunun süresini son kez olarak 30 gün daha uzatma kararı aldı. Planın amacı şiddetin durması, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması, tutukluların serbest bırakılması, kapsamlı siyasi diyalogun başlatılması ve uluslararası medyanın ülkeye girişine müsaade edilmesi konularını ihtiva ediyor…

Suriye yönetimi, bugüne kadar masum, savunmasız insanlara acımasızca saldırdı.

Açıklamalara göre, bu insanlık dışı saldırı 10 binin üzerinde insanın acımasızca ölümüne neden oldu. Bir milyonun üzerinde insan da evlerini terk etmek zorunda kaldı.

BM mülteci yüksek komiseri evlerini terk edenlerin sayısının artacağından endişe duyduğunu ifade ediyor.

BM’ye göre 120 bin göçmen Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Irak’a sığınmış durumda.

Aslında rakamın bilinenden çok daha yüksek olduğu ifade ediliyor.

Suriye’deki katliamın son bulması için uluslararası analistlere göre, çözüm muhalif güçlerin silahlandırılmasından geçiyor.

Muhaliflerin üst seviyedeki yönetim liderlerine yapmış oldukları son saldırının rejimin düşmesinin ayları almayacağı şeklinde yorumlanıyor.

Eğer muhaliflere yardım hızlı bir zafer getirmeyecekse, çözümün direkt askeri müdahale olacağı üzerinde duruluyor.

Son çare olarak Suriye yönetiminin hava gücünü ve kimyasal silah kullanacağı tahmin ediliyor.

Kısa sürede netice alınması için bir başka görüş ise Libya’dakine benzer bir NATO hareketinin uygulanması öneriliyor bazı kesimler tarafından…

Üst düzey yöneticilerin ölümüyle sonuçlanan Son saldırıyla Suriye yönetiminin ağır bir darbe aldığı ve bunun yeni bir safhanın başlangıcına işaret ettiği yorumu yapılıyor.

Analistlere göre, askerlerin ordudan ayrılmaları devam ederse ve iç savaş Şam’ın kilit bölgelerine doğru ilerlerse, bu durumun Suriye rejiminin içten çöktüğünün göstergesi olarak algılanıyor. Bir başka iddia ise yolların çok tehlikeli olması nedeniyle artık ordunun askerlerini helikopterlerle ulaştırıyor olması…

Temennimiz içinde bulunduğumuz bu mübarek ay vesilesiyle Suriye’deki çatışmaların en kısa sürede son ermesi, Suriyelilerin huzur ve güven içinde yaşayacakları bir yönetime kavuşması…