7 Eylül 2013 Cumartesi

Tabutluk uluslararası hukuk


 

 

ABD’nin Suriye’yi vurması uluslararası hukuk tabutuna bir başka çivi çakmak olur, Rusya liderinin değerlendirmesine göre.

Rusya bunu söylerken kendisi ya da başkaları tarafından bu hukukun daha önceden defalarca ihlal edildiğini ima ediyor.

Eğer uluslararası hukuk dünya halklarının hukuki sorumluluğunu sadece BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesine teslim etmişse zaten bu hukuk çoktan tabutluk olmuş demektir...

ABD'nin Birleşmiş Milletler nezdindeki büyükelçisi ise Rusya’yı kararları bloke etmesiyle Güvenlik Konseyini rehin aldığını söylüyor…

Artık gerçekler gün yüzüne çıkmaya başladı, bu açıklamalar BM Güvenlik Konseyinin günümüz şartlarına cevap verecek bir yapıdan uzak olduğunun itirafı oluyor aynı zamanda.

Çünkü yapılan işler zaten hukuk değerleriyle bağdaşmıyor, bağdaşan tarafı ise sadece 5 daimi üyenin menfaatleri doğrultusunda olması…

Çünkü Güvenlik Konseyinin beş üyesinin oylaması bile adil değil. Böyle bir sistemin oturduğu zeminde açıkça menfaate dayalı bir anlayış ve yapı var.

Birinin vetosu diğer dört üyenin oyunu geçersiz kılıyor. Kaldı ki sadece 5 üye bütün dünyayı temsil etme yetkisine hukuken sahip olmamalı.

Bu bir irade gaspı ve hukuk gaspıdır.

Bir değil birden fazla hukuksuzluk var bu yapıda.

Dünyanın güvenliğini üstlenmiş bir kurumun sadece bir devletin uhdesine bırakılması zaten hukuksuzluğun ta kendisidir.

Bu çarpık yapı artık kendileri tarafından da dile getirilmeye başlandı. Hukuksuzluğun giderilmesi de bu yapının değiştirilip daha adil ve demokratik bir yapıya ve güvenlik gibi üstlenilmiş olan hayati bir görevi daha acil bir şekilde yerine getirecek bir yapıya dönüştürmek gerekiyor.

G20 zirvesinde Suriye’ye yapılacak askeri harekette katılımcılar arasında  derin bölünmenin olduğu kanaati var.

Başta Rusya ve Çin olmak üzere bazı ülkeler de karşı çıkıyor.

Ancak ABD kongreden gerekli desteği aldıktan sonra bu hususta kararlı olduğu görünüyor.

Bu arada, Suriye ise ABD temsilciler meclisine yazmış olduğu mektupta askeri hedeflerine yapılacak saldırı da  “sorumsuz ve pervasız” olmamasını istemiş.

Suriye yönetimi üç yıla yakın bir zamandır işlediği cinayetlerle yapmış olduğu sorumsuzluğun büyüklüğünü birilerinin hatırlatması gerekiyor.

Fakat bu hususta uluslararası toplum gerekli desteği oluşturacağa benzemiyor.

Sadece kimyasal silahla ölenleri ölümden sayan bir zihniyet, bir anlayışa sahip olan uluslararası toplum açık bir şekilde Suriye’de işlenen cinayetlere arka çıkmış oluyor.

Yüzbinin üzerinde masum insanın kendi ülkesinde hayatını yitirmiş olmasına, milyonlarcasının evini, yurdunu terk etmek zorunda kalmasına rağmen, bu insanların ölümünü, mağduriyetini nazari dikkate almadığı gibi defalarca kullanılan kimyasal silahın varlığına bile şüphe ile bakıyor.

Açıkçası kendi insanlarını öldüren bir caniye sahip çıkılıyor, böyle bir dünya düzeninde uluslararası hukukun çalıştığına inanılır mı?

Temenni ederiz bu insanlık ayıbını, suçunu işleyenlere ders verecek bir gün gelir elbet!