14 Eylül 2013 Cumartesi

Kuşların çevreye olan duyarlılığı

 

 

Yüzyıl önce dünya bir bakıma ağırlıklı olarak kırsal veya köylü toplumundan oluşuyordu.

O tarihte her on kişiden ikisi şehirlerde yaşarken, 1990 yılana gelince şehirlerde yaşayan küresel nüfus toplam nüfusun %40’ına yaklaştı.

2010 yılı itibariyle şehir nüfusu toplam nüfusun yarısını aşmış durumda.
Şu anda 7 milyarı geçen dünya nüfusunun yarısından fazlası şehirlerde yaşıyor.

Yapılan tahminlere göre 2030 yılına kadar her 10 kişiden 6’sı şehirlerde yaşıyor olacak.
2050 yılına kadar ise her 10 kişiden 7’si şehir nüfusuna dâhil olacak.

Bu rakamlar ortalama olarak öngörülen rakamlar, özellikle bizim gibi hızlı gelişme temposuna sahip olan ülkelerde şehir nüfusları belki de daha yüksek bir oranda artışa sahne olacak…

Şehirleşme ve paralelindeki nüfus artışı yerel yönetimlerin temel hizmet alanlarına yaptıkları yatırımların da büyümesine yol açıyor.

Ulaşım, çevre, elektrik, su ve kanalizasyon gibi temel hizmetler için yatırımlar yaparak şehir sakinlerinin bu hizmetlere olan ihtiyaçlarını karşılamak gerekiyor.

İstanbul gibi devasa kentler ise çok daha fazla göç alması nedeniyle söz konusu hizmetlerin özellikle ulaşımın çeşitlenerek artmasını gerektiriyor.

Zaten son yıllarda İstanbul’a şehir ulaşımında devasa yatırımlar yapıldı ki saymakla bitmez...

İstanbul sadece kendi sakinlerini ağırlamıyor; önemli bir ticaret şehri, üretim ve ihracat şehri olduğu kadar aynı zamanda tarihi eserleri, tabii güzellikleri ile bir kültür, turizm ve medeniyet şehri.

Bu özellikleri İstanbul’a olduğundan daha fazla bir nüfusa hizmet verilmesini gerektiriyor.

Şehirleşme hareketinin tabii bir sonucu olarak inşa edilen altyapı ve üstyapılar kaçınılmaz olarak ekosistemlerin azalmasına neden oluyor.

Ekosistemler ise başta insanlar olmak üzere bütün canlılar için özellikle şehir alanlarında daha çok ihtiyaç duyulan olması gereken organik sistemler.

Ekosistemler taştan ve betondan başka bir yer bulamayan diğer canlılar için barınma ve beslenme çevresi oluşturuyor.

Gerek fauna ve gerekse floranın sürdürülebilir olması ekosistemlerin devamına bağlı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bu temel hizmetler yanında çevre düzenlemesi kapsamında yeşil ve ekosistemlere vermiş olduğu önem ve bu alanların oluşturduğu sağlıklı ortam sadece insanların rekreasyon ihtiyaçları için değil, aynı zamanda diğer canlıların da hayatlarını sürdürmeleri için uygun bir habitat oluşturuyor.

Özellikle şehirde yaşayan kuşlar için aranmakla bulunmaz barınma ve beslenme alanları oluyor.

Dikkat edilirse sulama esnasında bu yeşil alanlar kuşlar için bir bayram havası içinde geçiyor.

Yeşil ortamda adeta piknik yapıyorlar. Karınlarını doyurup, su ihtiyaçlarını gideriyorlar. Böylece atık ya da daha kirli olan suları içme mecburiyetinde kalmıyorlar.

Kuşlar bu yeşil alanlarda pikniklerini yaparken en önemlisi de bulundukları çevreyi kirletmedikleri gibi görüntü ve gürültü kirliliği de yapmıyorlar.

Bizlerin kullandığı gibi piknik alanlarını çöpleriyle kirletmedikleri gibi, yeşil alanları tahrip de etmiyorlar.

Bu da onların çevreye olan duyarlılıklarının daha fazla gelişmiş olduğunu gösteriyor!

Her tarafı çöplük olarak görmüyor, ne arabalarından rast gele camı açıp sigara izmaritlerini döküyor ne de çöp namına ne varsa boca etmiyorlar…

Bizlere yeşil alanlara ve çevreye bir kuş duyarlılığı ve hassasiyeti ile bakmayı öğretiyorlar sanki...