9 Mayıs 2015 Cumartesi

İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün!


Genel seçimler yaklaşıyor...

25. dönem milletvekili seçimlerinin yapılacağı 7 haziran yaklaşırken, haliyle seçime katılacak siyasi partilerin çalışmaları da yoğunlaşıyor.

Seçime katılan partilerin hedefinde bu siyasi yarışı önde bitirmek var.

Bunun içinde seçimin hedef kitlesi olan seçmenlere verilen vaatlerle her parti seçimi önde bitirme arzusunda.

Ancak Türkiye’nin çok partili dönem geçmişine baktığımızda bol keseden atan siyasi partiler iktidara geldiklerinde verilen vaatlerin yerine getirilmediğini, hatta bazı hükümet dönemlerinde vatandaşın beklentilerinde olumlu yönde gerçekleşme olmadığı gibi, daha da geriye doğru bir gidiş yaşandığını görüyoruz.
Bunun en bariz ve en yakın örneği olarak 1999 yılında iktidara gelen üç partili koalisyon hükümetini gösterebiliriz.

Çünkü bu üçlü koalisyon döneminde ülke her bakımdan geriye gitmiş, işyerleri kapanmaya başlamış, yatırımcılar gerek yerli ve gerekse yabancı yatırım yapacak güven ve istikrar ortamı bulamamışlardı.

Dolayısıyla halkın alım gücü düşmeye başlamış, işsizlerin oranı artmaya başlamıştı.

Hükümet olan partiler kalkınma için vazgeçilmez unsurları oluşturan güven ve istikrarı sürdürme hassasiyetini kavrayamamışlar, kurumsal bir yönetim anlayışı gösterememişlerdi.

Dönemin hükümeti bir çıkmaza girmiş, çareyi erken seçim kararı almakta bulmuştu.

Söz konusu hükümetin yapmış olduğu en iyi icraatı da bu karar olmuştu.

Çünkü iktidarda kalmaları her geçen gün bu ülkenin aleyhine işliyordu.

İşte bu karar ülkenin makus talihinin değişiminin başlangıcı olmuştu.

Böylece ülkenin uzun yıllardır çözüm bekleyen sıkıntılarının bertaraf edilmesi, içinde bulunduğu kısır döngüden çıkması ve kalkınma dinamiklerinin hareketleneceği bir döneme giriyordu.

İşte ülkemizin makus talihinin yenildiği, bir devrin kapanıp yeni bir devrin başladığı tarih 3 kasım 2002 genel seçimleri olmuştu. Kuruluşundan yaklaşık bir yıl sonra yapılan ilk genel seçimlerde tek başına seçimi kazanarak iktidara gelen Ak Parti o tarihten bugüne kadar üç genel seçim, üç yerel seçim, halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı seçimini ve iki de halk oylamasını kazanarak yaptığı hizmetlerle millet nezdinde kayda değer bir karşılık bulmuştu.

İktidara geldiği günden beri sürdürdüğü kararlı, tutarlı politikalar aynı zamanda güven ve istikrarın da sürdürülmesinin güvencesi olmuştu.

O günden bugüne ülkemizin kalkınmasının önünde aşılmaz bir kale gibi duran anlamsız tabular ve statüko anlayışı bir bir yıkılmış, yerini aklıselimin ve mantığın kabul ettiği değerlere bırakmıştı.

 Kalkınmamızı, gelişmemizi, güçlenmemizi ve genel refah seviyesinin artmasının engelleyen bu anlamsız tabu ve statüko anlayışının yıkılışıyla ülkemizde yeni bir dönem başladı.

Artık ülkenin ideolojiyle ve sloganlarla yönetildiği bir dönem geride kalmış, ülkenin kalkınma dinamikleri harekete geçmişti.

O tarihten bugüne kadar gerçekleştirilen projelere baktığımızda geçmiş dönemdekilerden farklı, dünyayla yarışır nitelikte olduğunu görüyoruz. Ak Parti iktidarları döneminde yapılan hizmet ve yatırımlar takdire şayan bir durum arz ediyordu.

İşte bu yatırım hamlelerinin durmaması, yapılanlara ilaveten yapılmakta olan dev projelerin hayata geçmesi de Ak Partinin genel seçimi yeniden kazanmasını gerektiriyor.

Kamuoyu araştırmalarına baktığımızda seçimin galibinin yeniden Ak Partinin olacağı yönünde.

Bir vatandaş olarak bu teveccühü görmek memnuniyet verici bir durum. Ülkenin geleceğinin emin ellerde, güvenilir ellerde olması tabii olarak her vatandaşın beklentisidir.
Ülkemizin kalkınmasının sürmesi, sadece bölgesinde değil; dünya çapında her bakımdan yükselen bir değer olması bu ülkenin her ferdi için büyük önem taşıyor. Sadece ülkemizde değil, bir ateş topuna dönen çevre ülkeleri ve bölgemizin de huzur ve istikrara kavuşması açısından bunu böyle görmek gerekiyor.

Aksini düşünmek bile insanı dehşet bir şekilde rahatsız ediyor.

Gerek ülkemizde güven, istikrar ve huzurun sürmesi, gerekse komşu ve bölge ülkelerinde devam eden kabul edilemez insanlık dramlarının son bulması açısından büyük çoğunlukla iktidara gelecek Ak Partinin çok önemli rolü olacağı görüşündeyiz. Çünkü iktidara geldiği günden bugüne kadar yapılan icraatların, bundan sonra da yapılacakların delili olarak kabul ediyoruz...