19 Mayıs 2015 Salı

DAEŞ ne yapmak istiyor?




Dünyayı kasıp kavuran uluslararası terör örgütleri, bu örgütlerin hepsinin ortak özellikleri, ortak amaçları var ve bilindiği gibi hepsi İslam ülkelerinde faaliyet gösteriyor.

Sözde hepsi de bir İslam devleti kurmak istiyor.

Taliban denilen örgüt Afganistan ve Pakistan’da uzun yıllardır bu iki ülkeye tabiri caizse kan kusturuyor.

Nice masum insanın canına kıyıldı!

Bu yetmiyormuş gibi bunu bahane eden sözde insan hakları savunucusu batı kendi askerlerini bu ülkeye yerleştirerek bu insanları kendi ülkelerinde esir duruma düşürdü.

Çeşitli bahanelerle canının istediği zaman başlarına bomba yağdırarak toplu kıyımlar yaptı.

Emperyalist zihniyet bu yetmiyormuş gibi Somali'de, Nijerya’da İslam kisvesi altında birer cani örgüt daha oluşturdu.

Bu örgütler en barışçı ve insan haklarına en saygılı olan İslam dinini kullanarak en vahşi katliamlarını yaptılar...

Vahşete ve kana doymayan vahşi batı emperyalizmi sözde demokrasi ve özgürlük bahanesiyle Irak’a girdi. Girdiği tarihten bu yana 12 yılı aşan bir zaman dilimi geride kaldı, Irak halkı hala demokrasi ve hürriyet bekliyor.

Bu koalisyon güçleri bu ülkeyi darmadağın ettiler, sadece fiziki olarak olsa yıkılan yerler yerine gelir, yapmadıkları işkence ve insanlık dışı muamele yetmiyormuş gibi bunu da bu ülkeye miras bıraktılar.

Suriye’de bağımsızlık isteyen masum insanlar tuzağa düşürülerek zalim bir yönetimden demokratik haklarını istediler, dört seneyi aşan bir zaman dilimi içinde bir ülke yakılıp yıkıldı. Milyonlar ya ülkeyi terk etmek zorunda kaldı, ya da ülkelerinde göçmen durumuna düştüler.

Zulmün her türlüsü uygulandı. Yüzbinler işkence ve hunharca ölüm metotlarıyla hayatlarını kaybetti. Gerçek sayı, ülke bu zalim yönetimden kurtulduğu zaman belli olacak.

Mısır’a baktığımızda emperyalist batı zihniyeti bu ülkeye demokrasiyi çok gördü, seçimle iş başına gelmiş devlet başkanı emperyalistleri ürküttü ve içerdeki emperyalist işbirlikçi askeri yönetim seçilmiş başkanı görevinden aldı ve idame mahkûm etti.

Libya bağımsızlığına kavuşmuşken, burada da bir işbirlikçi bulundu sırf batıya biat etmediği için karıştırıldı.

Şimdi bu coğrafyada güven ve istikrar içinde kalan Türkiye var. Hem bölgenin ve hem de İslam'ın kalesi konumunda bulunuyor.

Bu istikrar ve güven ortamını bozmak için “7 Şubat, gezi olayları, bundan da sonuç alamayınca, emperyalist güçler bu defa son darbeyi 17 ve 25 Aralık 2013 tarihinde vurmak istemişlerdi.

Gerek yukarda isimlerini saydığımız ülkelerde ve gerekse bizim ülkemizde bu hareketlerin hepsi İslam kisvesi altında yapılıyor. Bu tür teşebbüste bulunanlar hep İslam dinini kendilerine kalkan ederek çirkin emellerini gerçekleştirmek istiyorlar.

Şimdi ise ortaya çıkan terör örgütlerinin en canisi peydahlandı, DAEŞ denilen sözde İslam devleti kuran bu cani örgütün gerçek amacının ne olduğu henüz gün yüzüne çıkmadı.

Irak zaten on yılı aşkın bir süredir terör içinde, Suriye’de devlet terörü var; zulüm zirvede, insanlık ayak altında.

Emperyalist batı bu işte öyle ustalaştı ki elini sıcak sudan soğuk suya koymadan istediği iğrençliği İslam ülkelerinde yapıyor.

Böylece yüzbinlerce, milyonlarca masum insan ya yok yere hayatını kaybediyor ya da vatanından oluyor.

Gerek DAEŞ ve gerekse vahşet sergileyen diğer örgütlerin tek gayesi emperyalistlere hizmet etmekten başka bir şey değil.

Bu örgüt giderek güçlenirse özellikle Irak’tan kaçmak zorunda kalan Irak halkı nereye sığınacak?

Uluslararası derin güçlerin hesapları nedir?

Bu örgütlere ne zaman dur denilir?

İslam ülkeleri bu terör örgütleri karşısında, ki bunların hepsinin tek hedefi İslam ülkelerinin huzur ve güvenini bozmak, ne zaman ortak bir eksende bir araya gelip kalıcı ve kesin bir çözüm arayışı içinde olurlar?