25 Mayıs 2013 Cumartesi

Bu şehr-i Sıtanbul ki…





Gökdelenlerin inşasını durdurmaya yönelik mahkeme kararı çok elzem ve çok yerinde bir karar olduğu gibi, toplumsal beklentiyle de örtüşmüş.
Gökdelen inşaatı aynı zamanda değişim ve dönüşümün özüne, ruhuna aykırı durmaktaydı. İstanbul gibi bir şehri gökdelenlerle kuşatmak büyük bir vebal olurdu.
Bu vesileyle asırlar öncesinden İstanbul’un manevi ve maddi önemini şiirinde dile getiren şair Nedim’in malum mısralarını hatırlamamak olmaz.

Şair Nedim, “Bu şehr-i Sıtanbul ki bi misl-ü behadır                      
                      Bir sengine yekpare Acem mülkü fedadır” diyerek İstanbul’un değerini şiir diliyle anlatmıştı…

İstanbul başka, New York başka, kıyas bile kabul etmez…
İstanbul’u görmeye gelenler New York’u değil misli bulunmayan ve paha biçilemeyen bu şehrin tarihi ve tabii güzelliklerini görmeye geliyor. 
Tarihi asırlar öncesine dayanan bir şehri gökdelenlerle kuşatmak şehrin şahsına münhasır özelliklerini de kuşatmak ve hapsetmek amacını taşır.
Dahası şehrin kendine has paha biçilmez değerini sıradan şehirlerden farksız kılar. Bir New York, tarih ve tabii güzelliklerden yoksun olan benzer şehirler hiçbir zaman İstanbul değerine yükselemezler. Ancak ve ancak yapılacak gökdelenler onların seviyesini İstanbul’a yaklaştırır.
Değişim ve dönüşüm süreci ile ülkemiz bu vesileyle hayati bir fırsat yakalamıştır. Bu fırsat gerek İstanbul ve gerekse diğer tabii ve tarihi eserlerimizle nakış nakış işlenmiş şehirlerimiz için de aynı önemi taşımaktadır.
Bu fırsatın istenmeyen bütün unsurlardan ve yanlışlıklardan şehirlerimizin temizlenmesine vesile olacağını umuyoruz.
Bu nedenle bırakın ilave gökdelen ve benzeri yapılaşmayı, mevcut durumda bile bu özelliklerini kapatan, hapseden yapılaşmanın kaldırılması; saklanmış ve değersizleştirilmeye yol açan bütün unsurların ortadan kaldırılmasına vesile olmasını temenni etmekteyiz.
Bu süreçte görev alacak inşaat firmalarımızın bu değişimi gecekondulaşma anlayışı içinde değil de, kurumsal bir anlayış içinde konuya yaklaşmalarını dileriz.
Yeniden yapılaşmanın yaşam kalitesini artıramaya yönelik olacağı gibi, şehirlerin kalitesini de artırmaya yönelik olmasıyla tarihi ve tabii güzelliklerin açığa çıkarılıp korunması sağlayacaktır.
İstanbul’a has olan paha biçilmez değerler sürdürülebilir ve kalıcı bir duruma kavuşturulmayı bekliyor. Gökdelenleri her zaman inşa etme şansımız var, fakat bir Sultanahmet camiini, bir Topkapı sarayını ve daha birçok paha biçilmez tarihi eserlerimizi inşa etme şansımızın olmadığını unutmamak gerekiyor.
İlgili mahkemenin gökdelen inşaatlarına yönelik durdurma kararı çok yerinde olmuş, gökdelenlere mahkûm olan İstanbul'un tarihi ve tabii güzellikleri böylece gökdelen mahkûmiyetinden, işgalinden kurtulmuş olacak. Bu aynı zamanda şehrin kendine has değerine kavuşmasına ve kıymetinin artmasına vesile olacak, turizm değeri, çevre ve yaşam kalitesi daha da yükselmiş olacak.