12 Mayıs 2012 Cumartesi

Ovit Dağının ekolojisi








Medeniyet yollar, köprüler, çeşmeler, şehirler ve refahı artıran gerekli diğer hizmetleri yapıp insanlığın hizmetine sunmak olarak tarif ediliyor.

Ülkemizde medeniyet ve insanların refah ve kalkınması adına son yıllarda güzel ve kayda değer hizmetler yapılıp hizmete sunuluyor.

Bu hizmetler yapılırken bir taraftan ekonomi canlılık kazanırken, diğer yandan da yeni istihdam imkânları ortaya çıkıyor.

Özellikle son on yılda ivme kazan yatırımlar zincirine yeni bir halka daha ekleniyor.

Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayacak Ovit Dağı tünelinin temeli atılıyor. Yapılan açıklamalara göre, Türkiye’nin en uzun, dünyanın ise ikinci uzun tüneli olacak.

Tünelin hizmete girmesiyle ticari, kültürel ve turistik faaliyetlerde artış olacağı gibi; bu bölgede seyahat daha rahat, daha güvenli, daha çabuk, daha kısa, dolayısıyla daha ekonomik olacak. Zamandan ve birkaç yönden tasarruf sağlanmış olacak.

Ovit Dağı tünelinin görünürde sağlayacağı bu avantajları yanında bir diğer önemli yararı ise diğer tünellerde olduğu gibi tünel inşaatlarının özelliği olarak, tabii yapının fazla zarar görmesine meydan vermeden bu önemli yatırım yapılmış ve hizmete sunulmuş olacak.

Tabiata yapılan her müdahale, her yatırım tabii yapının ve ekolojinin bozulmasına da neden oluyor. Bu kaçınılmaz bir durum…

İnsanlara hizmet ve medeniyet götürmek elbette ön planda geliyor. Ancak bunu yaparken temel dengeleri gözetmek ve asgari zararla yapmanın yollarını aramak gerekiyor. Hele günümüzde çeşitli yönlerden ağır yaralar almaya mahkum olan çevre ve ekolojik alanlar daha fazla korunma ve itinaya ihtiyaç duymaktalar.

Bütün canlı unsurları bünyesinde barındıran ekosistemlerin mümkün olduğu kadar zarara uğratmadan sürdürülmesini sağlamak en başta insanlar için elzem oluyor.

Bu nedenle Ovit Dağı tünelinin yapımı direkt olarak arazinin üst tabakası ve katmanlarını etkilemediği için yeşil alanlar ve toprak ve bunların oluşturduğu ekolojik yapı fazla olumsuz olarak etkilenmemiş olacak.

Yeşil alan ve yağan yağışın ve bunlardan beklenen faydaların korunması sağlanmış olacak. Böylece yağan kar ve yağmur kendi meskenlerinde mümkün olduğu kadar kalarak ve yerlerinde depolanmış olacaklar. Yine diğer canlılar yurtlarından olmamış olacaklar. Ovit dağının ekolojisi fazla bozulmamış olacağı gibi, yapılan yatırımla önemli bir ulaşım hizmetine katkıda bulunmuş olacak…