19 Mart 2016 Cumartesi

Ağızları açıkta kalacak



Zaman zaman uluslar arası medyada ülkemizi karalamak için yalan yanlış haber ve yorumların olduğunu biliyoruz.

Ancak BBC’nin bu husustaki ustalığının ise tartışılmaz olduğu da ayrı bir gerçek.

İngiliz yayın kuruluşu son zamanlarda Türkiye’ye yönelik yayınlarına geniş yer veriyor.

Malum çevremiz ateş çemberi, buna bir de göçmen, mülteci krizi ve emperyalistlerin maşası PKK terör örgütü eklenince hemen hemen gündemin birinci maddesi oluyor ülkemiz.

Ayrıca bir kısım medyanın basın özgürlüğü diye her türlü milli ve devletin bekasını ilgilendiren hayati konuları istismar etmesi eklenince yabancı basın için bir hayli malzeme çıkıyor.

BBC’nin ve diğer uluslararası yayın organlarının ülkemiz ve İslam dünyasına yönelik tavrı iyi biliniyor.

BBC hedefine aldığı bir ülkenin iç işlerine yönelik yayınlarını kesintisiz sürdürebiliyor.

Özellikle Mısır’daki demokratik yolla seçilmiş bir başkanın görevinden nahak yere nasıl alındığındaki önemli rolü da iyi biliniyor...

Ülkemize muhalif olan kimi bulursa yayınına alıp kin kusturuyor.

Empati ile yaklaştığı kişiler vasıtasıyla ülkemiz aleyhtarlığındaki amacı belli, ne yapmak istediği belli; fakat bbc’ye malzeme olan memleket ve vatan sevgisinden yoksun bedbahtlar ya bu inceliğin şuurunda değil ya da maksatlı olarak ülke düşmanlığı yapıyor.

Demokrasi, hukukun üstünlüğü gibi kavramları işine geldiği gibi kullanan bbc’nin aslında bu değerleri nasıl istismar ettiği de bu yayın anlayışıyla açığa çıkıyor.

Bu yayın anlayışıyla tek hedefi var BBC’nin, programına aldığı ülkede kaos ortamı oluşturmak, tıpkı Mısır’daki gibi, Irak ve Libya’daki gibi bölgeyi tamamen istikrarsız hale getirmek, tıpkı bundan bir asır öncesindeki gibi nasıl imparatorluk parçalandıysa şimdi de emperyalist yayın politikasını sürdürerek güçlenen bir Türkiye’ye fırsat vermemek.

…Elindeki piyonlar ve uşaklarla hain emeline ulaşmak.

Suriye’deki zulmü görmezden gelen BBC aynı zamanda gerçekleri medya kanalıyla tersyüz etmedeki, hedef saptırmadaki ustalığını en üst perden göstermiş oluyor.

Ülkemiz aleyhine konuşturduğu kişiler vasıtasıyla işlediği konu medyaya yapılan baskı, özgürlüklerin olmayışı üzerine odaklanıyor.

Malum, bizdeki bir kısım medya ise tam emperyalist güçlerin istediği türde bir yayın anlayışına sahip.

Bir ülkenin birlik ve beraberlik değerlerine saygı duymayı bir kenara bırakıp, kendi ve sömürü güçlerinin menfaati doğrultusunda yayın yapma anlayışını başka ülkelerde özellikle İngiltere gibi ülkelerde görmek mümkün değil.

BBC ise bu ve benzeri durumları her zaman fırsata çevirerek gündemine aldığı ülkelerde Mısır örneğinde olduğu gibi kaos ortamı oluşturmak.

Bu yayın anlayışı gerek içerdeki ve gerekse uluslararası kamuoyunu yanıltarak ülkemizi dünya kamuoyu gözünde olduğundan çok farklı bir şekilde göstermek...

Bu hususta kimi bulursa mikrofonu alabildiğine bu kişilere ustaca sunmasını iyi biliyor.

Yeter ki ülkemiz aleyhine bir şeyler söylesin.

Hedeflerinde ülkemizde demokratik yolla seçilmiş Cumhurbaşkanını ve hükümeti yıpratmak var.

Tam bağımsız ve güçlü bir Türkiye’nin varlığı sömürü dünyasını çok rahatsız ediyor.

Sözde insani değerlere, demokrasi ve hukuka değer veren bir ülkenin yayın kuruluşu olan BBC bu anlayışını, 6 yılı aşan bir süredir her türlü insan haklarının ihlal edildiği Suriye rejimi için neden yapmıyor?

Neden her gün Suriyeli mağdurların, muhaliflerin uğradıkları zulmü dünyaya duyurmuyor?

BBC eğer insani değerlerde samimi ve sadakat içinde olsaydı zalim Suriye rejimini gündeminden düşürmezdi.

BBC’nin sözde savunduğu değerlerde samimi olmadığını bu yayın anlayışı açığa çıkarıyor.

Bu yayın anlayışı ise bir medya kurumunu değil de kışkırtıcı bir kuruma işaret ediyor.

Bu da bize ülke olarak, fert olarak, millet olarak her zamankinden çok daha fazla uyanık olmamızın gereğini hatırlatıyor. İnşallah iç ve dış hain güçlerin ağızları açıkta, hain emelleri kursaklarında kalacak.