22 Ağustos 2015 Cumartesi

Koalisyonda kurumsallaşmanın önemi





 

7 haziran genel seçim sonuçlarının siyaset üzerinde bıraktığı sarsıntılar devam ediyor.

Tek partinin iktidar çoğunluğunu elde edecek vekil kazanamaması her bakımdan olumsuz bir sürecin başlangıcı olmuştur.

Koalisyon kurulması için anlaşma sağlanamaması da, seçimlerin yeniden tekrar edilmesini gündeme getirmiş.

Çözüm sandıkta görülmüştür.       

Yapılan açıklamalar Kasım ayı başında genel seçimlerin tekrarlanması ağırlık kazanmış görünüyor.

Yeni seçimden beklentiler tek bir partiyi iktidara götürecek yeterli bir sayının sağlanması yönünde.

7 haziran seçim sonrasında belirli aralıklarla yapılan anketlerin sonuçlarına göre, seçimlerden yüzde 41 oyla birinci parti çıkan Ak Parti oylarını 3- 4 puan artırmış görünüyor.

Bu durumda yüzde 45’ler civarında bir seviyeye ulaşması bekleniyor.

Ak Parti Kasım ayında yapılacak erken genel seçimde bu oranı koruduğu takdirde tek başına iktidara gelecek sayıyı elde edeceği intibaını veriyor.

Hele doğu ve güneydoğudaki seçmenlerin iradesi üzerindeki baskıyı ortadan kaldıracak demokratik ve hür ortam sağlanırsa ki, Ak Parti açısından büyük kayıp özellikle bu bölgede meydana gelmişti, bu takdirde Ak Partinin tek başına iktidara gelme şansı daha da artmış olacak!

Seçim sonrasında zaman zaman “neden iki büyük parti bir araya gelip de güçlü bir koalisyon kurulamadı” sorusu sorulduğu gibi bu yönde tavsiyeler de yapıldı.

Almanya örneği verildi.

Yıllardır Almanya’da ya da bir başka Avrupa ülkesinde koalisyon hükümetleri kurulup pekala yürütme işi aksatılmadan sürdürülüyor, diye hep örnek gösteriliyor.

Bu örneklere bakıp “bizde neden bu tür koalisyonlar olmasın” şeklinde fikirler, tavsiyeler ileri sürülüyor.

Fakat hani derler ya “kazın ayağı öyle değil, bir diğer ifadeyle işin aslı öyle değil” gösterilen bu örnek bizim ülkemiz şartlarına uygun değil.

Bildiğimiz gibi ülkemizde koalisyonların karnesi pek iyi değil, iyiyi bir kenara bırakalım orta bile değil. Bugüne kadar geçer not alamamış ve koalisyon hükümetleri hep sınıfta kalmış!

Bundan da ülkemiz zarar görmüş.

Bu nedenle gerek Almanya ve gerekse diğer Avrupa ülkelerinde uygulanan koalisyon hükümet örneklerinin ülkemizde başarılı olması mümkün görünmüyor. Ülkemizin bu hususta sınıfta kalmaya da tahammül yok.

Neden mümkün görünmediğine gelince; aslında koalisyon hükümetlerinin ülkemizde kurumsal dayanağının bugüne kadar oluşmaması...

Bu husustaki kurumsallaşma eksikliği koalisyon hükümetlerinin başarısını engelleyen en önemli engeli teşkil ediyor.

Bu kurumsallaşmanın olması da zaman alacaktır.

Bunun bir anda olması mümkün görünmüyor.

Çünkü koalisyon hükümetlerin başarı bileşeninde çok çeşitli etkenler var.

Bu unsurlar halledilmeden koalisyonlardan beklenen faydayı ve istikrarı beklemek hayalden öteye geçmiyor.

Sonuç olarak seçmenimizin bu inceliği iyi fark edip yaklaşan erken seçimde oyunu verirken veya çeşitli nedenlerden dolayı önceki seçimde sandığa gitmediyse bu gerçeği göz önünde bulundurarak hareket etmesi ülkenizin güven, istikrar ortamının sağlanması ve sürdürülebilir kalkınması açısından büyük önem taşıyor.