21 Nisan 2013 Pazar

Yeşil taşımacılık





Günümüzün aşılması gereken önde gelen zorluklarından bir de küresel kirlilik.
Kirlilik insan ve diğer canlıların hayatta kalmaları için elzem olan temel kaynaklara zarar vererek kullanılmaz duruma getiriyor.
Beklenen faydanın ve ekonomik değerinin azalmasına ve yok olmasına neden oluyor…
Ülkelerin gelişme ve kalkınmalarına paralel olarak kırsal kesimin giderek şehirlere akın etmesinin devam etmesi toplu taşımacılıkta bir yandan artan yolcu sayısına cevap vermeye çalışılırken, diğer yandan da fosil yakıt kullanan araçların şehir yaşamına verdiği ağır çevre şartlarını hafifletmek için mücadele ediliyor.
Dolayısıyla dünyanın büyük şehir yönetimleri insan sağlığını tehlikeye atan bu kötü gelişmenin üstesinden gelmek için çeşitli tedbirler alıp, yeni düzenlemeler yapıyor; artan toplu taşıma ihtiyacını karşılamak için ulaşım yollarını çeşitlendirerek çözüm bulmaya çalışıyor
Bu arada yoğun taşımacılığın çevreye verdiği kirliliğin zorluklarını aşmaya çalışıyor.
Fosil yakıtların saldığı sera gazlarını azaltacak yeni teknolojiler, yeni buluşlar sürekli olarak uygulamada yerini alıyor. Zararlı gazların etkilerini azaltmak ve hatta sıfır karbon seviyesine düşürmek için gelecek projeksiyonları yapılıyor.
Günümüzde artan şehirleşme nedeniyle bütün dünyada bu sıkıntı etkisini artan bir şekilde gösteriyor. Özellikle Çin gibi yüksek kalkınma hızına sahip ülkelerde kirliliğin ağır etkisi gözlemleniyor.
Bunun en temiz çözüm yollarından biriyse çevreyi kirletmeyen yeşil araçların sayısını artırmak şeklinde düşünülüyor.
Bu düşünce ile elektrikli araçların giderek artan bir şekilde trafiğe girmesini sağlamakla olacağı öngörülüyor.
Bugün dünyada otobüs üreten firmalar bu sorunu halletmek için elektrikli otobüslerin üretimine ağırlık vermeye başladı.
Büyük şehirler toplu taşımacılıkta kullanılan elektrikli otobüs filolarını artırma teşebbüsünde bulunuyorlar. Şimdilik kısa mesafelerde çalışma imkânı bulan elektrikli otobüslerin gelecek yıllarda çevreci olmaları nedeniyle pazarda paylarının giderek artması bekleniyor.
Böylece elektrikli otobüs üretiminin artışı kaçınılmaz gibi görünüyor gelecek yıllarda.
Bu nedenle ülkemizin otobüs üretiminde sahip olduğu tecrübe, birikim ve kapasite göz önünde bulundurulursa, ülkemiz bu alanda rekabet edebilir şansa sahip.
Bu gelişme ülkemiz otobüs sektörü için takip edilmesi ve bu yeni pazarı değerlendirerek böylece pazardan mümkün olduğu kadar payını artırma çaba ve arayışını gündeme getiriyor.
Yapılan bir araştırmaya göre son yıllarda Türk otobüs firmalarının Avrupa ülkelerinde kayda değer bir pazar payı edinme yolunda olduğu, böylece sektör üreticileri küresel pazarlarda hibrid-elektrikli ve elektrikli otobüslerle bu paylarını daha da artırma şansını elde edebilirler.