22 Mart 2012 Perşembe

Zafer işareti ile kalkan el senin değil!








Zafer işareti yaparak kalkan el senin mi sanıyorsun? Evet, el senin, fakat irade başkasının. O irade de ne yazık ki sana yar olmaz!

Bu hareketinle ceddine ihanet ettiğin gibi, geleceğini de ipoteğe götürecek yolu tercih etmiş oluyorsun.

Ey çocuk, körpecik beynini yıkayarak seni ileri sürenlerin kim olduğunu bilsen, sen ne o taşları atar, ve bundan dolayı ne de o zafer işaretini yapardın.

Ama kandırılmış, beyni yıkanmış halinle o derin kirli oyunu anlaman ne yazık ki mümkün değil. Fakat anladığın zaman ise iş işten geçmiş olacak!

Bilesin ki seni aslı esası olmayan vaatlerle kandıranların da, senin geleceğin için hiçbir endişe ve düşüncesi yok. Çünkü bu anlayışın amacı sadece günlük yaşamak, gününü gün etmektir, günü kurtarmaktır. Bu anlayış işte bu kadar kısır, bu kadar kişisel ve çok küçük bir azınlığa hizmet etmekten başka amaç gütmemektedir.  

Toplumsal ve ülke yararına hiçbir yararı yoktur. Kazancı sadece ve sadece yaşadığı kadarıyla olacak. Ondan sonrasını düşünecek ne sağlam bir inancı, ne de ilerde olacakları görebilecek kadar geniş ve engin bir ufku var.

Teröre yönelik yapılan her eylem, her hareket; fırsat buldukça her türlü fitne ve fesat aracını kullanarak kaos oluşturmak ne sana ve ne de içinde yaşadığın topluma bir fayda sağlayacaktır.

Bu topraklar asırlardır doğusuyla batısıyla, güneyli ve kuzeylisiyle birlikte aynı inanç ve mefkûre ile üzerinde yaşamış olanlarındır ve öyle de kalacaktır.

Bu toprakların aşını, ekmeğini yiyip suyunu içerek bu günlere geldin. Bil ki ihanetin sonu hüsrandır. Yaptıklarınla ancak başkalarının hayallerini süslüyor olursun. Onları çirkin hayallerine biraz daha yaklaştıkları zehabına kaptırıp, heyecanlandırıyorsun. Belki de keyfilerinden dört köşe oluyorlardır…

Sen kendini Filistinli çocuklarla aynı kefeye koyma. Senin onlarla uzaktan yakından hiç ama hiç benzer tarafın yok. Onlar uzun yıllardır zor ile baskı ile silah üstünlüğü ile işgal edilmiş kendi öz vatan topraklarını ancak ve ancak tek silahları olan taşla savunmaya çalışıyorlar. Sen ise hür ve özgür yaşadığın kendi öz vatan toprağını kıymet ve takdirinden aciz ve hangi gaye uğruna hizmet ettiği belli olmayan ancak ve ancak başkalarının ekmeğine yağ sürmekten ileri gitmeyen bir gayeye hizmet ediyor; bu güzelim vatanı her fırsatta yakıp yıkmaya çalışıyorsun. Buna özgürlük deniyorsa sen bunu dünyanın hiçbir ülkesinde bulamazsın. Seni çirkin emellerine alet edenlerle birlikte bak ve onlara sor, bu yaptıklarımızın bir benzeri şu ileri ülkelerin hiçbirinde var mı? Cevap veremeyecek ya da meseleyi hak ve hakikatle ilgisi olmayan tarafa çekeceklerdir.  Çünkü seni o hale getiren de ne yaptığının şuurunda değil. O da başkalarının maşası. Onun da beyni yıkanarak vatan ve millet sevgi duyguları dumura uğratılmış. Şunu iyi bil ki seni o eylemlere sürenlerin senin hak ve hukukunu savunmak için değil; seni kullanmak, seni istismar etmek ve senin üzerinden kendi süfli ve çirkin emeline ulaşmaktan başka gaye ve maksat gütmemekteler.

Şuursuzca katıldığın eylemlerde kazara sana bir şey olsa da hiç umurunda olmayacaktır. Çünkü onun için insanın hiçbir değeri yoktur, hatta memnun kalacaktır, bu vesileyle kendi çirkin propagandasına malzeme çıkmış olacaktır.

Unutma, ‘zafere’ diye kaldırdığın eli kendi geleceğinin kaosuna kaldırmış oluyorsun!