Tarım
sektörü sadece ülkemiz için değil, bütün dünya için önemli bir sektör.
Aynı
zamanda stratejik bir sektör; tarıma uygun toprağı, sulama suyu ve ihtiyaç
duyulan her türlü üretimi yapmak için gerekli olan tohum üretimiyle…
A’dan
Z’ye konuyu kapsamlı bir şekilde ele alarak ve buna göre çözüm üretmeyi
gerektiren bir sektör.
Ülkemiz
tarım sektörünü sahip olduğu potansiyeli çeşitli nedenlerden dolayı tam olarak
kullanamıyor. Özellikle hayvancılık konusunda bu potansiyel daha yüksek bunun
şu anda en başta gelen nedenlerinden biri terör…
Bugüne
kadar hiçbir sebebi yokken binlerce insan hayatının kaybına neden olurken, bunun
yanında milyarlarca dolarlık milli gelirin yok olmasına ortam oluşturulmuş…
Özellikle
doğu ve güneydoğu bölgemizin sahip olduğu yaylalarından istenildiği gibi,
ülkemizin başına çalınan bu bela nedeniyle, faydalanmak mümkün değil. Bu
potansiyelin değerlendirilmesinin sağlayacağı istihdam da bölge için hayati
önem arz ediyor.
Bilimsel
Araştırma tarım ve hayvancılık sektörünün en temel görevlerinden biri. Her
alanda olduğu gibi tarım alanında da rekabetçi ve sürdürülebilir olabilmek için
araştırma ve geliştirme konusu hayati önem taşıyor. Saldım çayıra anlayışı ile
bekleneni almak pek kolay ve mümkün olmuyor.
Tarım
sektörü riskleri yüksek olan bir sektör.
Her şeyi
çok iyi hazırlayıp, planlayıp uygulamakla istenilen verimi almak her zaman
imkan dahilinde değil.
Diğer
bileşenler yanında iklim şartları çok önemli belirleyici rolü olan hayati bir faktör.
Hele
günümüzde yaşanan küresel iklim değişikli, sektörün şaşkınlıklarla karşı
karşıya kalmasına zemin hazırlamakta. Bazen çok yağış, bazen çok kurak geçen
mevsimler sektörü ve sektör mensuplarının mağduriyetine sebep olabiliyor.
Değişen
bozulan çevre şartları tarımsal üretimin beklenen bir şekilde netice alınmasını
engelleyebiliyor.
Farklı
nedenlerden dolayı bozulan çevrenin baskısı altında kalan tarım topraklarından
istenilen özelliklerde; nitelik ve nicelikte ürün almak mümkün olmayabiliyor.
Bulunduğumuz
mevsim bahar, bütün nebatatın neşvünema bulduğu, tarımsal faaliyetlerin
yoğunluk kazandığı bir mevsim. Özellikle temel ürünlerin kapsamlı bir şekilde
tarımının yapıldığı bir dönem içindeyiz. Tarım sektörü çiftçileri, kurumları ve
sektörün sivil kuruluşlarıyla yoğun bir çalışma dönemine girmiş bulunuyor.
Ülkemiz zengin
bir iklim çeşitliliğine sahip bir tarafında kış yaşanırken, diğer tarafında
baharı ve yazı yaşamak mümkün. Bu zengin iklim yapısını ve sahip olduğu tabii
varlıkları korumak ve sürekliliğini sağlamak gerekiyor. Çünkü bu kıymetli yapı
her ülkenin sahip olamadığı bir zenginlik. Zengin iklim çeşitliliği beraberinde
zengin bir tarımsal çeşitliliği getiriyor. ‘Yok yok’, denilecek şekilde ülkemizde
her türlü ürünün üretimini yapmak mümkün ve nitekim bunu Türk çiftçisi
başarıyor.
Şimdi
tohumu tarlaya ekme zamanı, sonrasında bakım ve yetiştirme dönemi, arkasından
sarf edilen emeklerin meyvesini toplama, yani hasat dönemi başlayacak.
Bu
vesileyle tüm çiftçilerimiz ve ilgili kurum ve kuruluşların bu yoğun çalışma dönemlerini
başarılı bir şekilde tamamlanıp, sonrasında bereketli bir hasat mevsimi
yaşamalarını temenni ederiz.