31 Mart 2012 Cumartesi

Geleceğin stratejik sektörü








Tarım sektörü sadece ülkemiz için değil, bütün dünya için önemli bir sektör.

Aynı zamanda stratejik bir sektör; tarıma uygun toprağı, sulama suyu ve ihtiyaç duyulan her türlü üretimi yapmak için gerekli olan tohum üretimiyle…

A’dan Z’ye konuyu kapsamlı bir şekilde ele alarak ve buna göre çözüm üretmeyi gerektiren bir sektör.

Ülkemiz tarım sektörünü sahip olduğu potansiyeli çeşitli nedenlerden dolayı tam olarak kullanamıyor. Özellikle hayvancılık konusunda bu potansiyel daha yüksek bunun şu anda en başta gelen nedenlerinden biri terör…

Bugüne kadar hiçbir sebebi yokken binlerce insan hayatının kaybına neden olurken, bunun yanında milyarlarca dolarlık milli gelirin yok olmasına ortam oluşturulmuş…

Özellikle doğu ve güneydoğu bölgemizin sahip olduğu yaylalarından istenildiği gibi, ülkemizin başına çalınan bu bela nedeniyle, faydalanmak mümkün değil. Bu potansiyelin değerlendirilmesinin sağlayacağı istihdam da bölge için hayati önem arz ediyor.

Bilimsel Araştırma tarım ve hayvancılık sektörünün en temel görevlerinden biri. Her alanda olduğu gibi tarım alanında da rekabetçi ve sürdürülebilir olabilmek için araştırma ve geliştirme konusu hayati önem taşıyor. Saldım çayıra anlayışı ile bekleneni almak pek kolay ve mümkün olmuyor.

Tarım sektörü riskleri yüksek olan bir sektör.

Her şeyi çok iyi hazırlayıp, planlayıp uygulamakla istenilen verimi almak her zaman imkan dahilinde değil.

Diğer bileşenler yanında iklim şartları çok önemli belirleyici rolü olan hayati bir faktör.

Hele günümüzde yaşanan küresel iklim değişikli, sektörün şaşkınlıklarla karşı karşıya kalmasına zemin hazırlamakta. Bazen çok yağış, bazen çok kurak geçen mevsimler sektörü ve sektör mensuplarının mağduriyetine sebep olabiliyor.

Değişen bozulan çevre şartları tarımsal üretimin beklenen bir şekilde netice alınmasını engelleyebiliyor.

Farklı nedenlerden dolayı bozulan çevrenin baskısı altında kalan tarım topraklarından istenilen özelliklerde; nitelik ve nicelikte ürün almak mümkün olmayabiliyor.

Bulunduğumuz mevsim bahar, bütün nebatatın neşvünema bulduğu, tarımsal faaliyetlerin yoğunluk kazandığı bir mevsim. Özellikle temel ürünlerin kapsamlı bir şekilde tarımının yapıldığı bir dönem içindeyiz. Tarım sektörü çiftçileri, kurumları ve sektörün sivil kuruluşlarıyla yoğun bir çalışma dönemine girmiş bulunuyor.

Ülkemiz zengin bir iklim çeşitliliğine sahip bir tarafında kış yaşanırken, diğer tarafında baharı ve yazı yaşamak mümkün. Bu zengin iklim yapısını ve sahip olduğu tabii varlıkları korumak ve sürekliliğini sağlamak gerekiyor. Çünkü bu kıymetli yapı her ülkenin sahip olamadığı bir zenginlik. Zengin iklim çeşitliliği beraberinde zengin bir tarımsal çeşitliliği getiriyor. ‘Yok yok’, denilecek şekilde ülkemizde her türlü ürünün üretimini yapmak mümkün ve nitekim bunu Türk çiftçisi başarıyor.

Şimdi tohumu tarlaya ekme zamanı, sonrasında bakım ve yetiştirme dönemi, arkasından sarf edilen emeklerin meyvesini toplama, yani hasat dönemi başlayacak.

Bu vesileyle tüm çiftçilerimiz ve ilgili kurum ve kuruluşların bu yoğun çalışma dönemlerini başarılı bir şekilde tamamlanıp, sonrasında bereketli bir hasat mevsimi yaşamalarını temenni ederiz.