Geçtiğimiz
yıl bazı hükümetlerin değişmesine yol açan Avro bölgesi kamu finansman sıkıntısının Avrupa birliği
tarafından alınan tedbirler neticesinde son aylarda etkisini azalttığı ve
iyileşme belirtilerinin görüldüğü gözleniyor.
Gözlemcilerin 2012 yılının
ilk iki ayını değerlendirerek yaptıkları yorum gelişmelerin olumlu yönde seyrettiğine
işaret ediyor.
Avrupa Merkez Bankasından
arttırılan parasal destekle ikinci bir üç yıllık uzun dönemi kapsayan yeniden
finanse etme operasyonu Avro bankacılık sistemini destekleme amacını güdüyor.
Yaklaşık 800 bankanın
katılımıyla parasal sisteme enjekte edilen toplam fon 1 trilyon avroya ulaşmış.
Gelişmeler ve açıklamalar,
muhtemel ekonomik krizin 2012’de beklentilerin altında bir seyir izleyeceği yönünde.
Küresel ekonomiyi olumsuz
yönde etkileyecek bir başka bölge ise Arap Baharının yaşandığı MENA bölgesi. Ortadoğu
ve Kuzey Afrika ülkelerini kapsayan bölgede ise nispi bir iyileşmenin olduğu
gözleniyor. Suriye’deki kargaşa hariç diğerlerinde seçimlerin yapıldığı, yeni yönetimlerin
işbaşına geldiği, bunların sosyal istikrarı ve yeni politik düzenin halk
tarafından kabulü hususundaki başarıları ekonomik büyümenin sağlanmasına katkıda
bulunacak.
Dünyanın öne çıkan
ekonomileri ve küresel büyümeye önemli ölçüde katkı sağlayan ülkelerden biri
olan Çin’de 2012 yılında büyümenin %7.5-8.2 arasında olacağı, Hindistan’da ise
%7 olacağı bekleniyor.
Rusya’da büyümenin %3.5-4
civarında olacağı tahmin ediliyor.
Küresel büyümenin bu yıl
%3.5; 2013-2016 yıllarında ise %3.6 seviyesinde olacağı tahmin ediliyor.
İleri ekonomilerdeki
büyüm beklentisi ise, 2011’deki %1.6’ olan oranın 2012’de 1.3’e düşeceği tahmin
ediliyor.
2013-2016 yılları için,
ileri ekonomilerin büyüme oranlarının, durgunluk öncesi rakamı olan %2’nin
üzerine çıkacağı bekleniyor.
2012’de hızlı kalkınmakta
olan ekonomilerin büyüme oranı %6.3’ten (2011),
%5.6’ya düşeceği bekleniyor. Bunun nedeniyse kısmen yavaşlayan ihracat, kısmen
de bir kısmının büyüme trendinin üzerinde büyümüş olmalarına bağlanıyor.
2017 – 2025 arasında,
yükselen ve gelişmekte olan ülkelerin %3.3 büyüme gösterecekleri şeklinde
beklenti var. 2017-2025 yılları küresel büyüme oranının ise %2.7’ye düşeceği öngörülüyor.
Uluslararası Para Fonuna (IMF)
göre, ekonomik büyümedeki son veriler beklenenden daha güçlü olduğu yönünde,
özellikle ABD ekonomisinde ve istihdamdaki olumlu rakamlar bu görüşü destekler
nitelikte.
İhracatında biraz azalma
olsa da Çin iyi performansını sürdürüyor. Dünyanın önde gelen ülkeleri küresel
büyüme ve istikrarı destekliyor. ABD merkez bankasının düşük faiz
politikasını 2014’de kadar sürdürme taahhüdü ve ücretlilerin vergisini
hafifletmesi, talebi ve istihdamı desteklemesi küresel ekonomi açısından olumlu
bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor…
Uluslararası enerji
ajansına göre petrol fiyatları küresel ekonomik büyüme üzerinde etkin bir
negatif güce sahip.
Küresel krizin başladığı
2008 haziran ayında145 dolara çıkan petrolün varil fiyatı, 23 aralık 2008'de
ise 30.28 dolara kadar düşmüş. Petrol fiyatları küresel ekonomik krizin
başladığı tarihten sonra en düşük seviyeye düşmüş söz konusu tarihte.
Uluslararası ham petrol
fiyatları 2009’da 35 -82 dolar arasında işlem görmüş, OPEC’in aylık bültenine
göre…
Ancak ABD’nin İran’a
yaptırımları uygulamaya koyması, petrol fiyatlarının yükselmesine
yol açacağı ve netice olarak bunun küresel ekonomiye olumsuz etki yapacağı endişesi
var.