30 Temmuz 2011 Cumartesi

MAVİ ALTIN



Canlıların yaşantısında vazgeçilmez temel unsur olan su, paha biçilmez değeriyle çağımızın mavi altını olarak nitelendiriliyor.
Başta insan beslenmesinin temel maddeleri olan tarımsal üretim için olmak üzere; sanayi ve diğer bütün üretim süreçlerinde ve hizmet sektöründe fonksiyonel bir görevi üstleniyor.
Hayatın sürdürülmesi, sağlıklı bir refah toplumu olmak ve kalkınmanın temeli yeterli ve güvenli su kaynaklarının devamlılığına bağlı.
Suyun yokluğu ise toplu göçleri ve ölümleri, ekonomik, politik ve sosyal çalkantıları beraberinde getiriyor.
‘Mavi Altın’ suyu; azalan arzları, kirliliği, hastalık, yokluk ve yoksulluk gibi ağır sonuçlara yol açan çeşitli yönleriyle anlatan kitabın ismi.
Başta insan olmak üzere her canlı için su hayati önem arz etmekte.
Diğer canlıları sadece tüketim yönüyle ilgilendirirken, su insanoğlunu bütün yönleriyle ilgilendiriyor. Su kaynaklarının muhafazası, sürdürülebilir ve güvenli yapıya kavuşturulması konularında insanoğluna büyük sorumluluklar düşüyor.
Bulunduğumuz yüzyılda su üzerinde çok sayıda spekülasyonlar yapılarak, sürekli olarak gündemin önde gelen konulardan birini oluşturacağının işareti veriliyor.
Geçtiğimiz yüzyıla petrol damgasını vururken, suyun ise bulunduğumuz yüzyıla damgasını vuracağına dair görüşler ileri sürülmekte.
Su kaynaklarının sınırlı olması ve dünyanın bazı yerlerinde artan talebi karşılayamaz duruma düşmesi su kaynakları üzerinde baskılar oluştururken, diğer yandan da gerginliklere yol açıyor.
Kuraklık ve su kıtlığı kitlesel göçlere yol açıyor. Geri kalmış ve az gelişmiş ülkeler su kıtlığının bir neticesi olarak içine düşmüş oldukları acı durumla yüzleşmekteler. Bu nedenle
İç çatışmaların ve savaşların yaşandığı ülkeler bundan en fazla sıkıntı çekmekteler.
Yoksulluk ve su kıtlığından en fazla etkilenen kıta Afrika. Yıllardır çatışmaların yaşandığı Sudan’da onbinlerce insan komşu ülkelere göç etmek zorunda kalıyor.
Su yataklarının en önde gelen kaynağı yağmur ve kar suları.
Yağışların arzı karşılayamaz miktarda düşmesi halinde kuraklık baş gösteriyor.
Bu nedenle su kaynaklarını korumak için herkesin ve herkesimin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Bazen kurak periyotlar yıllarca sürebiliyor. Bu durum gıda fiyatlarının yükselmesine yol açtığı gibi ileri aşamalarda da yokluk ve kıtlığın kapısını aralıyor.
İşte saygın, sağlıklı, kalkınmış ve zengin toplulukları oluşturmak ve bunların varlıklarını sürdürmesi yeterli su kaynaklarının varlık ve devamlılığına bağlı.
Bir nebzede olsa bu hayati kaynağın önem ve gerekliliği konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla çok sayıda kaynaktan araştırma yaparak ve yine suyu çok çeşitli yönleriyle ele alarak yazmış olduğum ‘Mavi Altın’ adlı kitabını okumak isteyen herkese ve kesime faydalı olmasını temenni ediyorum.