19 Haziran 2016 Pazar

Otomotivin hızlı dönüşümü


 
 

Dünyanın içinde bulunduğu şartlar gereği bazı sektörler çok hızlı bir değişim içinde bulunuyor. Küreselleşen dünya bu şartları hazırlıyor.

Mevcut duruma göre oran olarak çok az görünmesine rağmen bu değişimin birkaç yıl içinde çığ gibi büyüyeceğinin açıklamaları yapılıyor.

Bu sektörlerin önde geleni ise otomotiv sektörü…

Artan şehirleşme oranı aynı zamanda otomotiv sektörünü de körüklüyor.

Mevcut duruma göre dünya nüfusunun %50’den fazlası şehirlerde yaşıyor.

Gelecek on yıllarda bu oranın %60’lara ulaşacağı yönünde tahminler yapılıyor.

Bu aynı zamanda hali hazırda dünyanın bazı büyük şehirlerinde oluşan kirlilik oranının giderek artmasına yol açacağına işaret ediyor.

Günümüzde çevre kirliliğinin korkutucu boyutlara ulaşmış olması gelecek on yıllarda artan şehirleşme ve nüfus oranıyla daha da kötüleşeceğinin işareti olarak algılanıyor.

Bu gidişatı durdurmak ve hatta mevcut çevresel değerleri aşağılara çekmek için uluslar arası ölçekte önemli çalışmalar yapılıyor.

İklim değişikliğinin sıcaklık artışlarına ve deniz suyu seviyesinin yükselmesine neden olacağı dolayısıyla sera gazı emisyonlarına neden olan CO2 miktarının azaltılması gerekiyor.

Sera gazı emisyonlarının en büyük payı fosil yakıtlardan ileri geliyor.

Bu yakıt türünü de en fazla kullanan sektör günümüzde ulaşım sektörü.

Dolayısıyla bu sektör hızlı bir değişim içine girmiş bulunuyor.

Hemen hemen her kategoride otomotiv sektörü bir arayış ve dönüşüm içinde bulunuyor.

Sektörden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmak, hatta sıfıra düşürmek için bazı ülkeler şimdiden gerekli tedbirleri almaya başlamış, önümüzdeki yıllarda belli bir tarihten sonra büyükşehirlerde fosil yakıtlı araç kullanılmaması kararı alınmış.

Hava kirliliğinin hayati tehlike arz ettiği Çin’in bazı şehirleri toplu ulaşımda kademeli olarak elektrikli otobüslere dönüşüyor.

Bu dönüşüm bazı Avrupa ve Amerika şehirlerinde de var.

Toplu taşımada olduğu gibi sıfır emisyonlu araçlar otomobillerde ve diğer deniz ve hava ulaşım araçlarında da sıfır olmasa bile daha düşük emisyonlu CNG, doğal gaz gibi yakıtların kullanımı öngörülüyor.

Bu hızlı ve kapsamlı dönüşüm çalışmaları şu an kullanılmakta olan teknolojileri bir anda devre dışı bırakarak geleceğin temiz yakıt esaslı teknolojileri devreye alınacak.

Bu hususta yapılan açıklamaya göre, 2025 yılına kadar bütün satılan yeni araçların elektrikli olacağı, elektrikli araçların performansının çok hızlı geliştiği ve fiyatlarının çok hızlı düşeceği ifade ediliyor.

Dolaysıyla içten yanmalı motorlu araçların bununla rekabet edemeyecekleri iddia ediliyor.

Küresel olarak 2020 yılında 2,4 milyon adet elektrikli araç satılmış olacak, 2015 yılında satılan 348 bin adet elektrikli araçla karşılaştırıldığında...
2016 yılında ise toplam küresel araç satışı ise 91,54 milyon olarak bekleniyor.

Bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de otomotiv sektörü ekonominin lokomotifi konumunda.

Ülkemizde en fazla ihracat oranına sahip sektör.

Bu nedenle sektörde küresel olarak süren teknolojik dönüşüme ayak uydurmak ve hatta bir adım önde olmak için sektörün içinde bulunduğu hızlı dönüşümün göz ardı edilmemesi gerekiyor.

Hele ki sektörün ülkemizin 2023 ihracat hedefinde önemli bir paya sahip olması göz önüne alınırsa…