3 Eylül 2015 Perşembe

Terörü ekmek kapısı yapanlar!

 

 

Birleşmiş Milletlerin yaklaşan 70. Genel kuruluna gerek İslam ülkeleri ve gerekse 5+1’in dışında kalan ülkelerin temsilcileri çok iyi bir hazırlık ve gündemle gitmesi gerekiyor, dünyada yaşanan vahşetin son bulmasına katkıda bulunmak için.

Dünyada bugün halledilmesi gereken çok sayıda insani problem var.

Son yıllarda artan terör ve iç savaşlardan önce, 2000 yılında bir gündemle başlatılan “Binyıl Gelişme Hedefleri” (Millennium Development Goals) BM’ye üye 191 devlet tarafından başlatılmıştı.

2015 yılına kadar özellikle açlık ve su, sanitasyon gibi temel insani problemlerin üstesinden gelinmesi hedeflenmişti.

Fakat bu insani yönü ağır basan maddeler başarıya ulaşmadığı gibi buna ilave olarak çok daha vahim insanlık trajedileri eklendi.

Özellikle 11 Eylül 2001 yılında Amerika’daki ikiz kuleler için tezgâhlanan saldırı sonrası mevcutlara ilaveten çok sayıda yeni terör odaklarının mantar gibi ortaya çıkmasına bir milat oldu.

Mevcutlar gücüne güç katarken birçok İslam ülkesinde özellikle MENA diye anılan Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde birçok terör örgütü doğdu.

Terör bilindiği gibi günümüzde emperyalistlerin hedeflerine ulaşmaları, kendileri adına sıfır kayıpla hain emellerine ermeleri için kullanılan en iğrenç ve alabildiğine en acımasız bir savaş metodu.

Kimileri buna ırkçılık üzerinden, kimileri ise İslam üzerinden alet oldu ki uzaktan yakından İslamiyet’le ilgisi yok!

Suni olarak ortaya atılan bir takım hak yoksunluğu argümanıyla terör gerek ülkemizde ve gerekse birçok İslam ülkesinde en acımasız bir şekilde boy gösterdi ve göstermeye devam ediyor.

Dünyaya baktığımızda başka hiçbir, Müslüman olmayan ülkede terör olaylarını görmek mümkün değil.

Neden terör hep İslam ülkelerini seçmiş bulunuyor?
Müslümanlar gerek terör veya benzi komplo teorilerinin sahiplendikleri bu yüce değerle hiç ilgisi olmadığını bilmiyorlar mı?

Bunun nedeni sosyolojik mi, etnik mi, din kaynaklı mı ya da kalkınma ve ekonomik eksiklikten mi ileri geliyor?

Aslında hiç biri değil!

Ülkemiz terör olaylarıyla uzun yıllar birlikte olmuş ve tecrübesi çok!

Gerektiğinde bitmez denilen, canilikte zirve yapmış bu insanlık dışı olayların bir anda, bir gecede bittiğini biliyoruz.

Biliyoruz ki bu ülkenin ekmeğini yediği suyunu içtiği topraklarda beslenen, fakat buna karşılık en ceberut düşmanın bile yapmadığı hainliği yapanlar (bu işin hangi kısmında bulunursa bulunsun) birtakım kelime oyunlarıyla bu çirkin olayın bir tarafında yer alıyorlar.

Bakın dünyaya ülkesini kollama ve koruma görevini üstlenmiş güvenlik görevlilerine karşı hangi ülkenin insanı kendi askerine, polisine en hain ve en iğrenç bir şeklide ölüm planları hazırlayıp uyguluyor?

Bunları kullanan emperyalistler zamanı geldiğinde hiç acımadan bu hainlerin işlerini bitireceğini biliyoruz.

Zaman zaman gidip akıl alıyorlar ya, işte bu ağababaları, aklı hocaları işlerinin tamamlanmasına bakıyorlar, yoksa bunların karakaş ve gözlerine meraklı değiller.

Şimdi bilindiği gibi içinde bulunduğumuz Eylül ayında bütün ülkelerin devlet ya da hükümet başkanları BM’nin 70. Genel kuruluna katılacaklar.

Bu insanların bu toplantıya bugün insanlığın içine düştüğü bu insanlık dramını sembolize edecek bir objeyle bu kurulda konuşma yapmaları çok anlamlı olacak.

Bütün dünyanın bu iğrenç katliamlara dikkatini çekmek için genel kurul salonuna yakalarına takacakları bu iğrençlikleri sembolize edecek bir resimle (eğer yasal olarak bir sakıncası yoksa) girmeleri çok etkili olacaktır.

Bu resim geçen gün kıyılarımıza vuran ölmüş bir çocuğun resmi olabilir!

Her gün dünyaya sözde insanlık dersi verenlerin eğer yüzlerinde kızaracak bir insanlık duygusu taşıyorlarsa belki biraz kızarır, renk verirler.

Dünyayı bu hale getiren 5+1 belki biraz merhamete gelir, belki dünyayı terörle yönetme yerine o sahip çıktıkları değerlere gerçek manada sahip çıkarak yönetmeyi tercih ederler!