27 Aralık 2021 Pazartesi

Yeşil ekonomiye yönelik gelişme tedbiri (Yeşil Ekonomi 61)

 

Suyun elverişli miktarının temini ve kalitesinin yeterli seviyede olması ekosistemlerin oluşturulması ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmasıyla ilgili.

Su kıtlığı, aşırı su bolluğu ve kalitesi açısından ekosistemleri yönetmek, yatırım yapmak  su güvenliği açısından önem arz ediyor.

Su-bağlantılı ekosistemlerde yatırımın hızlanması su altyapısı ve su yönetiminde yeşil bir ekonomiye geçişi hızlandıracağı bekleniyor.

Yeşil yatırım senaryoları altında teklifleri modelleyerek küresel su kullanımının sürdürülebilir sınırlar içinde tutulabileceği ve böylece su açısından Binyıl Gelişme Hedeflerinin de başarılabileceği umuluyor.

Küresel su temin problemlerini çözmek ağırlıklı olarak geliştirilecek tarımsal su kullanım modellerine bağlı görülüyor.

Konuyla ilgili kaynaklar ülkelerde nehir havzalarının su depolama kapasiteleri, yapılan altyapıların durumu ve su temin performansı ve sanitasyon sektörü üzerine güvenilir veri eksikliğine işaret ediyor.

Nehir havzalarının ıslah ve genişletme çalışmaları neticesinde yağmur ve kar sularının daha fazla oranda tutulmasına yardımcı olacak.

Yine bu ıslah çalışmaları ve baraj bölgelerinde suyu tutacak gerekli teknik çalışmaların yapılması yağan yağmur ve kar sularının azami ölçüde tutulmasına ortam hazırlamış olacak.

Özellikle kar ve yağmur düşüşlerinin fazla olduğu bölgelerin tespit edilerek çalışmaların bu kapsamda yapılması durumunda faydalılık oranı artmış olacak.

Yağış düşüşlerinden mümkün olan azami bir ölçüde faydalanmak için gerekli altyapıların ve tedbirlerin alınması su tasarrufu, suyun tutulması açısından büyük önem arz etmektedir.

Dünya su kaynaklarına erişim ağırlıklı olarak su hayat devresinin tabiatına bağlı görülüyor.

Kesif bir su miktarı arzın yüzeyine ulaştığında atmosfere geri dönmeden önce çok azı yaklaşık %40’ı yolunu derelerde, nehirlerde, yer altı suyunda, sulak alanlarda, göller ve rezervlerde buluyor.

İnsani amaçla kaynaklardan çekilen suyun yaklaşık olarak:

%70’i tarım ürünlerinin üretimi için kullanılıyor,

%20’si (enerji üretimi dâhil) sanayi tarafından kullanılıyor

%10’u doğrudan insan tüketiminde kullanılıyor.

Sulanan arazi dünya gıda ihtiyacının % 40’ını üretiyor ve nüfuslar büyüdükçe bu suyun önemli oranının şehir, ticari ve sanayi kullanımlarına transfer edilme ihtiyacını ortaya çıkarıyor.

Gelişmekte olan ülkelerde su yönetimi ve yatırımı tipik olarak yoksulluğu azaltmaya yönelik ve ekonomik gelişmeye imkân tanıyacak şekilde hazırlanıyor.

Gelişmiş ülkeler öncelikle altyapıyı sürdürülebilir olmaya ve makul maliyette suya erişimi sağlamaya yöneliyor.

Başta gıda üretimi olmak üzere bütün üretim dallarının farklı oranlarda suya olan ihtiyacı konunun ne denli hayati olduğunu gösteriyor.