16 Aralık 2021 Perşembe

Su yetersizliği (Yeşil Ekonomi 60)

 

Yeşil bir ekonomiye geçişte ihtiyaç duyulan hususlar; kötü performansı en iyi performansa dönüştürmek, girdi kaynaklarının sürdürülebilir bir karışımına doğru değişimi, teknolojik verimlilikleri geliştirmek ve suyu daha yüksek değerli kullanımlara yeniden tahsis etmek şeklinde sıralanıyor.

Su yetersizliği konusunda sıkıntıların aşılmasında karşılaşılan engelin yeterli finansman temininin olduğu belirtiliyor. 

Problemin üstesinden gelinmesinde gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin arasındaki farkın yeterli finansa sahip olmaktan ileri geliyor. 

Bir diğer önemli husus ise entegre su havza yönetiminin su sıkıntısını gidermede kritik rol oynayacağı düşünülüyor.

Su yönetiminde entegre bir sistem oluşturmak, suyu bileşik kaplar misali bir kaynaktan diğerine aktarmak şekliyle faydalılık oranını artırmak problemin çözümünde çare olarak görülüyor.

Bu durum ise gerek su havzaları ve gerekse yerleşim alanları açısından köklü değişim ve dönüşümlerin uygulamaya alınmasını gerektirecek.

Yağış rejimlerinin düzensizliği ve birkaç aylık yağışın birkaç günde düşmesi, bu hususta radikal değişimlerin yapılmasını gerektiriyor…

Su, diğer tabii kaynaklardan oldukça farklı bir faydalılık özelliğine sahip.

Suyun yönetim alanında disiplinler ve topluluklar arasında işbirliğini gerektiren temel bir problemin var olduğu üzerinde duruluyor.

Tatlı su yetersizliği dünyanın çoğu kısımlarında hâlihazırda kendisini ağır bir şekilde göstermeye başlamış.

Muhtemel su yetersizlikleri çoğu ekonomik faaliyetlerin büyümesini engelleyebileceği gibi, gıda güvenliği için de ciddi sonuçları olacak bir senaryo olarak görülüyor.

Su kıtlığına ilaveten tarım alanlarının azalması da aynı şekilde gıda güvenliği için ciddi etkileri olacak bir senaryo olarak görülüyor.

Araştırmalar ve çalışmalar dikkate alındığında su stresinin giderek yükseleceği endişesi var.

Devam eden mevcut uygulamaların suyun çekilmesi açısından küresel arz ve talep arasında sürdürülemez olduğu ve kitlesel bir açığa yol açacağı yönünde tahminler yapılıyor.

Su ve sanitasyon hizmetlerini sağlamada yetersizliklerin varlığı kayda değer sosyal maliyetler ve ekonomik yetersizlikleri üretiyor.

İnsanlar su erişimine sahip olamadıkları zaman, büyük miktardaki gelirleriyle satıcılardan su satın almak için harcama yapmak mecburiyetinde kalacaklar.

Aynı zamanda bazı bölgelerde kadın ve çocuklar zamanlarının büyük kısmını su taşımaya hasretmekteler, bu durum özellikle Afrika’da daha yaygın bulunuyor.

Sanitasyon hizmetleri elverişsiz olduğu durumlar nedeniyle, su kaynaklı hastalıklar maliyeti yükseltiyor.

Bir başka sıkıntı ise sonraki kullanımlara imkân tanıyacak atık suyu toplama ve işleme tesislerinin yetersiz bulunması...