12 Kasım 2021 Cuma

Yer altı su kaynakları yenilenme oranından daha çok tüketiliyor (Yeşil Ekonomi 56)

 

Dünya enerji üretimi için daha fazla suya ihtiyaç duyacak, bugün 1,3 milyar insan elektriğe erişim eksikliği yaşıyor.

Dünya Bankasının açıklamasına ilaveten, Birleşmiş Milletlerin 12 Temmuz 2017 tarihli açıklamasında, yeryüzünde her on kişiden üçü ya da 2,1 milyar insan evinde güvenli sudan yoksun bulunuyor; bu miktarın 844 milyonu ise temel içme suyu hizmetine sahip değil. 263 milyon insan akarsu ve göl gibi su kaynaklarından herhangi bir işleme tabi tutulmamış olan suyu içiyor. 

İyi sağlıklı sanitasyon tesislerine sahip olmak hastalık yayılmasını önlemek için en kolay ve en önemli etkin yollardan biri.

Yer altı su kaynakları kendini yenilenme oranından daha çok tüketiliyor.

2025 yılına kadar 1,8 milyar insan mutlak su darlığının olduğu bölge ve şehirlerde yaşıyor olacak. 

Suyun içinde bulunduğu bu şartlar nedeniyle su giderek tartışmalı bir meseleye dönüşüyor.

Dünya Bankasının mayıs 2016’da yayınlanan bir raporuna göre iklim değişikliği ile kötüleşen su darlığı bazı bölgelerde milli gelirin %6’sına kadar maliyet oluşturacak, göçü teşvik edecek ve ihtilaflara yol açacak.

Su arzı daha çok düzensiz ve belirsizliğe doğru giderken, nüfus büyümelerinin kombine etkileri, artan gelirler ve genişleyen şehirler nedeniyle su talebinin katlanan bir artış oluşturacağı tahmin ediliyor.  

Su darlığı ortak bir algıya dönüştü. Nispeten su ile zengin olan alanlarda bile su krizi endişesi görülüyor. 

Su uluslararası toplantılarda önemli bir gündem maddesi olarak yer alıyor.

Büyümeyi artırmak, yoksulluğu gidermek, çevreyi sürdürülebilir kılmak, temiz ve yenilenebilir enerji üretimini sağlamak gibi faaliyetlerde su kaynaklarının hayati bir görevi var.

Su kaynaklarının giderek azalma eğilimine girmesine karşılık suya olan talep artarak yükseliyor…

Geçtiğimiz yüzyıl dünya nüfusunun üç kat artmasına karşılık küresel su talebi altı kattan fazla artmış. Nüfus artışı, gelişen ve yaygınlaşan teknoloji, artan ve çeşitlenen sanayi kuruluşları suya olan talebi artırıyor. Bu gelişmeler aynı zamanda suyun kirlenmesini de artırıyor.

Su hayatın her alanında önemli bir bileşen; eğitim, sağlık, gıda güvenliğine ilaveten özellikle kadın ve çocuklar su kıtlığından çok daha fazla etkileniyor.

Su temin etmek için günde 3 saat yolculuk yaparak bidonlarla bataklıklar, göller ve nehirlerden su alıp dönüyorlar.