5 Ocak 2021 Salı

Ekonomilerin lokomotifi (Yeşil Ekonomi 47)

 

Taşımacılık sektörü sürdürülebilir kalkınmayı başarmak ve iklim değişikliği ile mücadele yolundaki çabaların bir parçası olarak önemli görülüyor.

Trafik yoğunluğu ve hava kirliliği yaşam kalitesini, ekonomik gelişme ve şehirlerin refahını engellemesi nedeniyle, artık sektörün mevcut üretim sistemiyle yürümeyeceği kanaati hâsıl olmuş.

Sektör dünya çapında yeşil kavram ile uyumlu süratli ve kapsamlı değişimi gerektiren bir kulvarın içine girmiş bulunuyor. Bu nedenle ulaşım sektörü hızlı bir değişim içinde bulunuyor.

Sürekli konuyla ilgili geleceğe yönelik araştırma ve çalışmalar yaparak, geleceğin mobilize araçları hakkında hedefler belirleyerek, sektörün gelecekte bu çerçevede nasıl olacağı hususunda planlar yapılıyor.

Bu bağlamda olması gerekenin ise, sıfır emisyonlu araçların geliştirilip giderek artan bir sayıda uygulamaya alınması için otomotiv sektöründeki firmaların öncelik verdiği çalışmaları teşkil ediyor.

Arabalar için altyapının genişletilmesi pahalı ve sınırlı, bu nedenle sürdürülebilir taşıma modlarının elverişli yapılması ve bu modlar için doğru teşvikler oluşturulması öneriliyor.

Doğru ulaşım modlarına yapılacak yatırımlar sürdürülebilir büyümeyi beslemiş olacak. Toplu taşıma sistemlerine yatırım ve motorize olmayan ulaşım modları şehirlerde yaşam kalitesini iyileştirecek ve böylece ekonomik cazibesini artıracak.

Hedefte herkes için temiz, güvenli, güvenilir, erişilebilir bir ulaşım sistemini oluşturmak var.

Bu nedenle sektörde rol model olan ülkeler büyük bir değişim ve dönüşüm hareketi ve yarışı içindeler.

Diğer sektörler gibi otomotiv sektörü sadece küresel ekonomiyi şekillendirmekle kalmıyor, aynı zamanda milyarlarca insanın yaşantısında önemli bir yer tutuyor…

Günümüzdeki çeşitlilik ve yüksek teknolojik seviyesine ulaşan otomotiv sektörü dünyada milyonlarca insana iş imkânı sağlıyor.

Yüksek teknolojik özellikleriyle bulundukları ülkenin ekonomisinde lokomotif ve sürükleyici bir görev üstleniyor.

Ülkemizde de otomotiv sektörü üretim, iç pazar, ihracat ve genel ihracat içerisindeki payı ile lider konumunu sürdürüyor.

Taşımacılığın sera gazı emisyonlarını en büyük besleyici konumunda bulunması nedeniyle, sektördeki dönüşüm hava kirliliğini azaltması yanında sürdürülebilir çevre için öncelikli hedef olarak ele alınıyor.

Geleneksel taşımacılık sisteminin çevre üzerindeki olumsuz etki oranı büyük, bu nedenle taşımacılık sistemini yeşil teknolojiye dönüştürmek insan ve çevre sağlığı yönünden büyük önem arz ediyor.