13 Nisan 2019 Cumartesi

Sudan halkının Demokratik arzusu mu?



Bir Müslüman ülke daha kaosa sürüklendi.
Ne yazık ki emperyalist güçler İslam ülkeleri üzerindeki antidemokratik planlarını bir bir hayata geçirmeye devam ediyor.
Kimisine yaptırım uygulayarak, kimisini iç savaşa sürükleyerek, bir kısmında da askeri darbe plan uygulamasıyla İslam ülkelerinin geri kalması, kalkınmaması, birbirine kırdırılması için her türlü hain planları kurup uygulamaya alınıyor.
Sudan’da yapılan askeri darbe sonrasında görevden alınan Sudan devlet başkanı Ömer el Beşir’in Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanmasının söz konusu olduğu BM sözcüsü tarafından ifade ediliyor, BMGK daha önce almış olduğu karar gereği!
BMGK uygulamalarına baktığımızda adil ve insan hakları prensiplerine uygun olmadığı görülüyor.
Her kimi kafalarına takarlarsa bir yolunu bulup o ülkeyi ve yönetimini nahak yere dünya kamuoyuna suçlu gösterip sürüklüyorlar.
Karayı ak akı kara göstermede mahir oldukları için.
BM yüklenmiş olduğu asıl işinin tersine bir anlayışla tıpkı bir nevi engizisyon mahkemesi yaklaşım uygulaması yapıyor.
BMGK’nin üzerine gitmesi gereken o kadar çok insani mesele var ki bunlara bir çare bulacağına İslam ülkelerinin başına yeni gaileler açma çabasında.
Emperyalist güçler ve BM kendilerine teslim olmayan İslam ülkelerine karşı her türlü hileyi deniyor.
Hiçbir zaman gerçek misyonuyla uyumlu bir politika uyguladığı yok…
2011 yılından beri demokratik haklarını isteyen Suriyelilerin bu talebini görmezlikten gelip bu ülkeyi iç savaşa sürüklemiştir.
Suriyeliler de ülkelerinde demokratik hak talebiyle gösteri yapmıştı fakat bu talepleri karşılık bulmadığı gibi yüzbinlerce masum Suriyeli vatandaş hayatını yitirdiği gibi milyonlar da ülkesini terk etmek zorunda kaldı.
Irak'a demokrasi ve özgürlük getireceğim diye işgal hareketi yapan ABD ve koalisyon güçleri 16 senedir bu ülkede de yüzbinlerin hayatını kaybetmesine, göçlere ortam hazırladı.
Filistin toprakları 70 yılı aşkın süredir işgal altında, bunların haklarını koruyacak hiçbir olumlu karar çıkmadı ya da çıktıysa da uygulaması olmadı.
Myanmar’da Müslümanların evleri yakılıp yıkılıp öldürülürken uluslararası toplum ve BM sessiz kaldı.
Yargılanması gerekenler, İsrail devleti, Suriye'nin zalim yönetimine insanlık adına utanç duyulacak zülümlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesine sevk edilmediler.
Mevcut BM’den adalet beklemek mümkün değil, aksine adaletsiz uygulamalarıyla bugün yeryüzünde her geçen gün artan huzursuzluk ve çatışmalara ortam hazırlamaktan başkası da beklenemez intibasını uyandırıyor.
Halkın gösterileri ve talepleri neticesinde Omer el Beşir’in göz altına alındığı belirtiliyor.
Avrupa’nın göbeğinde Fransa’da aynı gerekçelerle ‘sarı yeleklilerin’ sokak gösterileri aylardır devam ediyor, ne Uluslararası Ceza Mahkemesi ve ne de başka bir güç Fransa devlet başkanına bir şey söylemiyor.
Ufak bir kınam bile yok uluslararası kuruluşlardan ve insan hakları kurumlarından..
Hedef aynı, mesele bir Müslüman ülkeyi daha kaos ortamına sürüklemek. Hedef kendilerine boyun eğmeyen İslam ülkelerini dize getirmek.
Sudan halkının Demokratik arzusu mu, yoksa emperyalist güçlerin kaos arzusu?