15 Aralık 2018 Cumartesi

İnsan yaşantısında hayati önemi olan dağlar



Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2002 yılında 'Uluslararası Dağ Günü' ilan ederek 2003 yılından beri her yıl 11 Aralıkta kutlanıyor.
Hedef sürdürülebilir dağlar oluşturmak.
Bu çerçevede yapılan açıklamada yaklaşık bir milyar insan dağlık alanlarda yaşıyor. İnsan toplulukularının yarısı su, gıda ve temiz enerji için dağlara bağımlı.
Ancak dağlar dağ toplumları ve dünyanın kalan kesimi için potansiyel olarak geniş kapsamlı ve yıkıcı sonuçlarıyla iklim değişimi, arazi kötüleşmesi, aşırı sömürülme ve tabii felaketlerden dolayı tehdit altında bulunuyor. 
Dağlar iklim değişikliğinin ilk belirtileri ve küresel olarak iklim ısınmaya devam ediyor. Dağlık alanlardaki insanlar dünyanın en aç ve fakir olanları olarak hayatta kalma mücadelesi veriyor, açıklamaya göre.
Sıcaklık yükselmesi benzeri görülmemiş bir şekilde dağ buzullarının erimesine yol açıyor, insanların milyonlarcası için tatlı su arzlarını etkiliyor.
Dağ toplulukları iklim değişkenliğine nasıl adapte olacakları konusunda nesiller boyu bilgi birikimi ve stratejilerine sahipler.
Politik, ekonomik ve sosyal marjinaleşmeyle kombine olmuş iklim değişikliği, iklim değişkenliği ve iklim kaynaklı felaketler dağ insanlarının gıda yetersizliğini ve aşırı yoksulluğunu artırıyor.
Mevcut durumda gelişmekte olan ülkelerde 3 kişiden biri gıda güvensizliğine karşı zayıf bulunuyor.
Dağlık toplulukların kırılganlığı büyüdükçe gerek yurt dışı ve gerekse kent merkezlerine göçler artıyor.
Dağlar dünyanın su kuleleri vazifesini yapıyor ve gezegenimizin tatlı su kaynaklarının yüzde 60 ve 80 arasında bir kısmını sağlıyor.
Dağlar aynı zamanda felaket risklerini azaltma özelliğine sahip.
Turizm açısından, dağlık destinasyonlar küresel turizmin yüzde 15 – 20’sini çekiyor, ayrıca önemli kültürel çeşitlilik, bilgi ve miras alanları özelliğine sahip.
Dağlık alanlar dünya arazi yüzeyinin yüzde 22’sini kaplıyor.
Dünya ormanlarının yüzde 28’i dağlık alanlarda bulunuyor.
Patates, mısır, arpa, darı, elma, domates gibi 20 önemli gıda bitkilerinin 6’sı dağ kaynaklı.
Bu nedenle, küresel zorluklar ve tehditlere cevap vermek için sürdürülebilirliği bütün yönleriyle ele alacak katılımcı ve entegre yaklaşımları gerektiriyor.
Bunun için dağ bölgelerini etkilyecek değişimin sürücüleri anlayışını geliştirecek araştırmaları desteklemek esas kabul ediliyor.

İklim değişimi bağlamında, gelecekteki su varlığını değerlendirmek için dağlık alanlardaki buzulları ve akış desenlerini izleyecek çabaları artırmak önemli bir ihtiyaç görülüyor.