7 Ocak 2015 Çarşamba

Su uyur, düşman uyumaz


 

 

Emperyalistlerin en güçlü silahı terör eylemleridir, güçlü olduğu kadar ne kolay olanı.

Hedefleri tuzağa düşürdükleri kişiler vasıtasıyla çirkin emellerini masum insanlar üzerinden gerçekleştirmektir.

Öncelikle beyin yıkama sürecinden geçtikten, vicdani duygular dumura uğratıldıktan sonra insanlıktan çıkmış, eldeki malzeme bir ölüm makinesine dönüşmüştür.

Budur terörün tek gayesi, iradelerini teslim ettikleri sömürü düzeninin bir oyuncağı olduktan sonra, sıra bir robot gibi kullanılmaya gelmiştir…

 
Evet ülkemiz bu konuda çok tecrübeli ve çok badireler atlatmıştır.

Çok sayıda insanımız bu uğurda hayatını yitirmiş ve geride bağrı yanık yakınlarını bırakmıştır.

Bu işin acı ve hüzün veren tarafı, fakat bir gerçek daha var ki o da terörist eylemlerin çok şükür o hain ve çirkin emellerine ulaşamamış ve ulaşamayacak olmasıdır.

Ülkemiz sadece terör konusunda değil, her konuda engin tecrübelere sahip bir ülkedir.

Devlet yönetiminde çok büyük tecrübelere sahiptir, ülkemiz birkaç asırlık devlet değil onlarca asırlık tarihi bir mirasa sahiptir.

Bu bakımdan devlet yönetimindeki geçmiş tecrübeleri geleceğine ışık tutacaktır…

Ülkemiz hassas bir dönemden geçiyor.

Bir yandan genel seçimler yaklaşırken, diğer taraftan hayati bir konu olan ve mutlaka olumlu bir şekilde sonuçlanması gereken bir süreç içinde bulunuyor.

Elbette ki zor bir süreçtir şu veya bu şekilde baltalamak isteyenler çıkacaktır. 

Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde konun önemine atfen söylemiş olduğu ülkenin birlik ve beraberliği için "gerekirse baldıran zehri dahi olsa içeriz” ifadesi gelişi güzel söylenmiş bir söz olmayıp, bu işin mana ve önemini belirten bir ifade olduğu anlaşılmaktadır...

Ülkemiz güçlenmeye yüz tuttuğu zaman karıştırmak isteyenlerin olduğu bilinen bir gerçek.

Çeşitli maskeler altında özellikle dış unsurların, gazetecilik kisvesi veya başka unvanlar altında hain emellerine ulaşmayı amaçladıkları bilinen bir başka husus.

Yabancı istihbarat örgütleri bu kanalları kullanarak amaçlarına ulaşmak isteyeceklerdir.

Bu fark edilince de gazetecilik maskesine, dokunulmazlığına sığınacaklardır.

Demokrasi ve özgürlük dış güçlerin kendi çirkin emelleri için kullandıkları en güçlü silahlarıdır.

Bu kavramları kullanarak hedef saptırmada mahir oldukları da bilinen bir gerçek.

Bir atasözümüz var; “Su uyur, düşman uyumaz”…

Terör konusunda ne kadar donanımlı, ne kadar eğitimli ve tecrübeli olursanız olun hiç hata, hiç rehavet kabul etmiyor.

Çünkü karşı taraf sürekli her türlü istismarı yapmak, her türlü boşluğu ve açığı kullanmakta uzmanlaşmıştır.

Aynen son sürat yol alan arabayı kullanan kişiye benzer ki bir anlık gaflet hayatına mal olabilir!

Genel seçimlerin yaklaştığı bir zaman dilimi içinde olduğumuz şu günlerde Ak Partiyi yıpratmak için bu tür teşebbüsler boy gösterebilir...

Ülkemiz sadece kendisi için değil, hem bulunduğu bölge ve hem de İslam dünyası için çok önemli bir ülke.