6 Ocak 2017 Cuma

Bu millet emperyalistlerin uşaklarına pabuç bırakmayacaktır





Terörizm artık bir meslek halini almış, emperyalistler bu cani iş için çok sistemli çalıştılar, çalışıyorlar.
Kullanacakları piyonlar çok olunca kendi açılarından bu fırsatı değerlendirmesini iyi biliyorlar.
Bu nedenle bu hain tuzağa düşmemek için neyin terör, neyin terör olmadığı, hangi davranışların ve ifadelerin, yaklaşımın teröre ve terörist oluşumlara yol açabileceği veya kapı aralayacağının şuurunda olmak gerekiyor.
Terörün neşvünema bulması bazı temel değerlerin aşırı derecede istismar edilmesini gerektiriyor.
Özellikle fitne unsuru da bu işin can damarını oluşturuyor.
Bu cani oluşum bir beyin yıkanma sürecini gerektiriyor.
Her ne kadar gayrimeşru mesleklerin en gaddarı olsa da beyinler yıkanınca, temel ahlak kuralları tersyüz edilince maalesef böyle bir cani meslek ortaya çıkmış oluyor!
Meşrep, cibilliyet, fıtrat yapısı bu işe meyletmekte önemli rol oynuyor...

Her konuda olduğu gibi temel eğitim bu menfur hareketin önlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır.
Hayvanlar eğitilerek, zararlı yönleri elimine edilip, faydalı özellikleri öne çıkarılıyor.
Uzun yıllardır terörle karşı karşıya bulunan ülkemiz bu meş'um olguyla ilgili çok tecrübe sahibi olmuştur.
Terörün öncelikli hedefi masum ve savunmasız insanlar.
Terör öncelikle meşru düzenin tahrip edilmesini hedef almaktadır.
Bir başkaldırı hareketi olması nedeniyle, toplum düzenini ayakta tutan kuralların yıkılmasını amaçlamaktadır ki kendine ortam bulmuş olsun.
Hele bizim gibi dini değerlere önem veren toplumlarda ise öncelikle bu temel değerlerin yıkılmasını, din mevhumunu ya ortadan kaldırmak ya da İslamiyet’le bağdaşmayan temel değerleri beyin yıkamayla İslamiyet’e mal ederek bu yolda kullanmak teröristlerin arkasındaki gizli güçlerin sinsi hileleri olduğunu biliyoruz.
Günümüzde terörist organizasyonların öne sürdükleri sözde gerekçelerine baktığımızda iki temel husus öne çıkıyor.
Uzun yıllardır ülkemizde ırkçı bir temele dayalı olarak faaliyet gösteren PKK terör örgütü kendine eleman kazandırmak için yaptığı ilk işin korku ve baskı oluşturup sonrasında beyin yıkama safhasına geçerek ellerindeki malzemeyi istedikleri kıvama getirmek olmuştur.
Asırlardır aynı toplum içinde birlikte yaşamış, sahip oldukları temel değerlerin aynı olmasına rağmen bir yabancılaştırma ve ayrıştırma politikası uygulamıştır.
Öncelikle dinden uzaklaştırma eğitimine tabi tutulmuş ve ırkçılık aşılanmıştır.
Beyin yıkama sürecine tabi tutulan bu insanlar, kendi temel değerlerine yabancılaştırıldığı gibi aynı zamanda birer canavara dönüştürülmüştür.
Görünmez güçlerin kontrolünde olan bu örgütler bir taraftan masum insanların canına acımasız usullerle kıyarken, diğer taraftan tek hizmet ettikleri yer ise emperyalist güçler olmuştur.
Masum insanlara zarar verirken kendileri de bu insanlık dışı yolda telef olmuşlardır.
Bunu bildikleri halde bu vahşi kısır döngüden geri dönememişlerdir.
Hayatlarında hiç tanımadıkları, görmedikleri, bilmedikleri insanlara karşı birer canavar kesilmişlerdir.
Bu canavarlığa dönüştürülürken ‘neden sorusunu’ kendilerine sorma aklıselim melekesini de yitirmiş oluyorlar.
Demek ki beyin yıkama bu derece etkili oluyor!  
Gerek ırkçı bir amaç ve gerekse son yıllarda bazı Afrika ülkelerinde ve yakın komşumuz olan ülkelerde sözde dini bir devlet kurma amacıyla oluşturulan terör örgütlerinin barış ve huzur dini olan İslamiyet’le uzaktan yakından ilişkisi olmadığı bilinen bir gerçek.
Ülkemize yönelik çok yönlü bir terör hareketiyle karşı karşıya bulunuyoruz.
Gerek iç ve gerek dış hainler güruhu huzur ve güveni bozmak için ortak bir tavır almışlar.
Canilikte bu derece ısrar ediyor olmalarının hedefi birlerine ortam hazırlamak için mi sorusunu akla getiriyor.
‘Durumdan vazife çıkarmak’ isteyenlerin var olduğunu geçmiş tecrübelerimizden biliyoruz.
Ancak bu millet artık her şeyin farkında ve şuurunda, ülke eski ülke değil!..

Emperyalistlerin uşaklarına İnşallah pabuç bırakmayacaktır…