Darbe öncesinde tahrir
meydanından canlı yayını kesmeyen BBC ve diğer uluslararası medya, hedefe
ulaşıldıktan sonra elini eteğini çekti. Darbe öncesi yaptığı coşkulu yayınını şimdi
muhaliflerin toplandığı Adeviyye meydanına göstermiyor.
Darbeden önce sürekli
olarak eylemcilerin görüşlerini alan BBC, onların haklı olduklarını dünyaya
duyuran BBC'den aynı çabayı muhalifler için yapması gerekirdi.
Uluslararası medya üstlendiği misyonu çok
iyi yerine getirdi.
Ve meydandan zaferle
ayrıldı.
Mısır’da seçilmiş bir
kişiye karşı darbe planı anlaşıldığı kadarıyla seçimden hemen sonra başlamıştı.
Bunda da küçük bir
azınlığın ve muhalefetin önemli rolü oldu.
Bu kesim özellikle dış
güçlerin desteğiyle sürekli olarak yıkıcı bir muhalefet yaptılar.
Arkalarına aldıkları ordu
ve uluslararası medya ile darbeyi sürekli gündemde tuttular.
Uluslararası medyan ise bu
işte aktif rol aldı.
Söz konusu süreçte uluslararası
medya pireyi deve yapma cinsinden yayınlar yaptı.
Dış dünyaya Mısır’da bir
şeylerin iyi gitmediği mesajını yaydılar bir yıl boyunca.
Başlangıçta cılız olan muhalif
güçlerin sesi son aylarda süreklilik kazandı ve ilk günlere göre daha fazla gür
çıkmaya başladı.
BBC sürekli muhalif olan göstericilerle
canlı yayın yaparak görüşlerini aldı. Bir bakıma onları haklı olarak dünyaya tanıttı.
Mısır halkı da kendilerine gösterilen bu ilginin oyununa geldi, bir zafer
kazanacağını sanmıştı aslında bir tuzaktı!
Birileri bu ülkede bir
zafer kazanmıştı, fakat o zafer Mısırlıların değildi!
Bu zafer üç beş
azınlığın yanında dış güçlerin, istikrarsızlıktan kazanç sağlayanlarındı.
Asıl zaferi kazanan başkaları
oldu.
Mısır halkı ise muhalefetiyle
ve darbeyi destekleyenlerle istikrarsızlığa ve kaosa itildi.
Darbenin haklı bir tarafı
olsaydı bugün Mısır darbe öncesinden daha iyi olurdu. Maalesef daha kötüye
gidiyor.
Darbenin ilk gününden
itibaren muhalif gruplar meydanlardan çekilmiyor.
Dahası Mısır’da bir iç
savaşın endişeleri var. Muhalif grupların üzerine ateş edilerek ölümler meydana
geliyor...
İlk günlerde ordu namaz
kılanların üzerine ateş açarak onlarca darbe muhalifinin ölümüne neden olmuştu.
Fakat Suriye’deki gibi
ordunun halkı üzerine ateş açarak öldürmesi uluslararası toplum nezdinde hoş karşılanmayacağı
ve darbe destekçilerinin itibarı ve misyonları dünya kamuoyunda zedeleneceğinden dolayı, son günlerde ‘Baltacı’ diye darbe yanlısı bir çete tarafından
bu iş yapılıyor.
Acaba ordu bu görevi bu silahlı
gruba mı verdi şüpheleri kafalarda oluşuyor.
Böylece ordu kendini
temize çıkarmış olurken, muhalifleri yıldırma ve korkutma görevi çete
maharetiyle yapılmış olacak…
Medyada zaman zaman çıkan
bilgilere baktığımızda, darbe mağduru seçilmiş devlet başkanı Mursi’nin istenen
akıbete uğraması için önceden bütün oyunlar planlananmış. Mursi’nin üzerinde
durduğu zeminin altı boşaltılmış.
Buna Tahrir meydanında
sürekli yapılan muhaliflerin gösterileri ve uluslararası medya maharetiyle sürekli
yapılan canlı bağlantılar Mısır’da işlerin çok kötü gittiğinin mesajı bütün
dünyaya verildi.
Böylece haksız ve
hukuksuz darbeye zemin hazırlanmış oldu.
Devlet başkanı Mursi bir bakıma
eli ayağı bağlanarak icraat yapamayacak hale getirilmiş oldu.
Meşru olmayan darbeye bir
anlamda meşru zemin hazırlandı.
Mursi’ye yapılmayan mali
yardımlar, şimdi ise darbe şakşakçıları milyarları darbe yönetimine
aktarıyor.
Şu anda gerek BBC ve
gerekse diğer uluslararası medya kuruluşları darbe öncesi muhaliflerin yanında yer
aldığı gibi basın ahlak kurallarının gereği olarak şimdi de darbe karşıtı
olanların yanında yer alsa ve bunu sürekli gündemde tutsa Mısır ordusu geri
adım atmak zorunda kalacak ve Mursi’ye görevini iade edecektir.
Fakat zahirde demokrasiye,
hukukun üstünlüğüne, millet iradesine saygılı olmakla görünen gerek
uluslararası medya ve gerekse uluslararası toplumun aslında bu değerlere olan
bağlılıklarının açık bir sahtekârlıktan başka bir şey olmadığını ispatlıyorlar.
Darbe mağdurlarını başarıya götürecek yol uluslararası medya desteğini almaları ile olacak, Mısır halkına darbe öncesi göstermiş oldukları ilgi insani bir görev idi ise şimdi de muhaliflere göstermeler gerekir.