Mevcut konjonktürde, terör örgütleri bütün İslam
ülkeleri için tehdit oluşturuyor.
Bugün İslam ülkeleri hariç, geride kalan hiçbir
ülkede terör faaliyeti görmek mümkün değil. Temennimiz terörün yeryüzünden silinmesi...
İslam ülkeleri dışında gerek ırkçılık
ve gerekse din esaslı bir amaçla veya bunların dışında bir hedef benimseyerek faaliyet
gösteren terör örgütü yok.
Nerede bir İslam ülkesi
varsa yanı başında bir terör örgütü yuvalanmış.
Öncelikle İslam dini, hangi
amaçla olursa olsun, hiçbir terörist hareketi kesinlikle kabul etmiyor. Vatanına
milletine, devletine karşı ayaklanmayı reddediyor.
İslam dini masum insanları
terörist saldırılar düzenleyerek öldürmeye müsaade etmiyor. Aynı zamanda gerek
ulusal ve gerekse uluslararası olsun yasalar da bu tür eylemlere izin vermiyor.
Terörün ve terörist
hareketin hiçbir gerekçesi yok. Tamamen bir cinayet şebekesi. Birkaç tane üst
seviyedeki liderleri hariç, üyeleri de şu veya bu şekilde kandırılmış, ya da bu işlere
yatkın kişilerden oluşuyor.
Son olarak ülkemizin Somali
büyükelçiliğine düzenlenen El Şebab terör örgütünün yaptığı İslam ve insanlık
dışı hareketin gerekçesi ise Türkiye’nin Somali’de İslam karıştı bir duruş
sergilediği şeklinde. Haksız yere bir insan öldürmenin İslam dininde ne kadar
büyük bir günah olduğunu sözde bu İslamcı örgüt bilmiyor mu? Bilmediğinden değil,
İslamiyet’le ilgisi olmadığından ve samimiyetsizliğinden ileri geliyor.
Son terör olayında olduğu
gibi bütün terör örgütlerinin savunma ve gerekçesi şecaat arz ederken sirkatini
söylemek anlayışına dayanıyor…
Terör örgütlerinin konuşlandığı
ve hedef aldığı ülkeler İslam ülkeleri, amaçları her bakımdan bu ülkeleri emperyalist
güçler adına yıpratmak; bunda sınır tanımıyorlar güçlerinin yettiği yere kadar bu menfur eylemlerini sürdürüyorlar.
Fakat bir gerçek var ki
hiçbir üretim kurumu, tesisi olmayan bu örgütler yıllar boyu nasıl ayakta
kalıyor, kim bu örgütlerin finansman ve lojistik desteğini sağlıyor?
Bu da şu soruyu akla getiriyor, 'bunları destekleyenler acaba emperyalist güçler mi'?
Peki, yeryüzündeki terör
örgütleri başta uluslararası nitelikte olanı El Kaide olmak üzere bütün terör
örgütleri İslam ülkeleri için fiili ya da potansiyel tehdit oluşturuyor.
Bugün için bundan
etkilenmediğini sanan bir kısım İslam ülkelerinin bu hususta hiçbir garantisi
yok.
Şimdilik etkilenmeyenler ne
zaman fincancı katırlarını ürkütmeye başlarlarsa, işte o zaman onlar içinde
tehdit ve tehlike olmaya başlayacaktır.
Aslında bu örgütler bir
bakıma kontrol edilemez güçlerdir. Şimdilik eylem planları içinde olmayan İslam
dışı ülkeler için de tehdit oluşturabilecek bir karaktere sahip olduklarını unutmamak lazım!
Bunlar için ne manevi
korku ve ne de yasal bir korku engeli yok. Yeri geldiğinde bütün değerler yok
saymaktadırlar. Bu işin gerçek tarafı.
Fakat emperyalist güçler
bu tehlikeyi fark ettikleri zaman üstesinden gelebilecekler veya bu işi kendi menfaatlerine çevirme maharetini göstereceklerdir.
Mevcut durumda İslam
ülkeleri için fiili bir durum olan bu tehdidi aşmak iki şekilde olabilir.
Birincisi gerçek manada terörün
karşısında olduğunu söylen güçlü bir Türkiye ile olur. Ancak bu biraz uzun
zaman alacak çözüm şekli.
İkincisi ve en kısa
zamanda sonuç alınacak yol ise bütün İslam ülkelerinin samimi bir şekilde her
alanda işbirliği ve güç birliği yapmaları ile ve sorunun üzerine ciddi bir şekilde giderek olacak. Bu ise şimdilik zor
görünen bir çözüm yolu…