Ekonomi ilmi mal ve
hizmetlerin üretimi ve el değiştirmesi sistemi olarak tarif ediliyor.
Asırlar öncesinin
ekonomi modeli günümüz şartlarından çok farklı, çok daha basit ve ağırlıklı
olarak geçim ekonomisi şeklindeydi.
Başlangıçta tek
düşünce her alanda ileri gitmek olurken, buna aracı olacak vasıtaların
doğuracağı yan etkiler pek hesaba katılmadı.
Sanayi ve teknolojide
kaydedilen gelişmelerin insan hayatında yer almasıyla, geçim ekonomisi modeli değişim
ve dönüşümle günümüzdeki şekline kavuşmuş oldu.
Ekonomik faaliyetler
bilim ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda çeşitli aşamalardan geçerek
günümüzdeki şekline ulaştı.
Tarım ve el sanatları
modelinden sanayi ve makineli üretim modelinin hâkim olduğu bir yapıya ulaşmasıyla
başlayan sanayi devrimi, üretim araçlarının ve işleminin giderek farklı bir
yapıya dönüşmesine yol açtı.
Geçtiğimiz yüzyıl
ekonomik faaliyetler enerji türü açısından ağırlıklı olarak fosil yakıtlara
bağımlı kaldı. Bu tür ekonomik büyüme temel hususlar dikkate alınmadan
yapıldığı ve tek hedefe kilitlenildiği için çevresel sıkıntılar ve zorluklara
zemin hazırlamış oldu.
Ancak fosil yakıt
türevlerinin tabii sistemler üzerine olan yok edici etkisi bu tür enerjiden
giderek uzaklaşmayı gündeme getirdi.
Bu nedenle fosil
yakıtlara bağımlı olan ekonomi modelinin sürdürülemez olduğu, bunun yerine temiz
enerji türlerine yönelik çalışmalar başladı.
Bir ekonomi sistemi
iş gücü, üretim, dağıtım organizasyonu ve tüketimin çeşitli süreçlerinden
oluşuyor.
İnsanoğlu var oldukça
ekonomi disiplini de faaliyetlerini ve değişimini sürdürmek zorunda kalacak.
Fosil yakıtların mal
ve hizmet üretim kademelerinde sağladığı kolaylık, çabukluk çevre üzerinde
bırakacağı olumsuz etkilerin görünmesini engelliyordu.
Bir işin çok daha
hızlı, seri, çok daha büyük miktarlarda üretilmesinde ihtiyaç duyulan enerjiyi
sağlama kapasitesine sahip olan fosil yakıtların üstün ve büyüleyici bu özelliği
uzun yıllar sonra ortaya çıkaracağı büyük zararları perdelemişti.
Artan tecrübi bilgiler, çevresel, ekonomik ve sosyal perspektifler ışığında mevcut küresel
büyüme modelinin ilgili çevrelerde artık sürdürülemez olduğu kanaatini ortaya
çıkardı.