Bütün olumsuzluklara rağmen dünyada
temiz teknolojiye, yeşil altyapıya ve yeşil istihdama dayalı sürdürülebilir bir
ekonomi modelini inşa etme çabası var.
Yeşil bir ekonomiye
doğru genişleme insanlık tarihinde diğer geçişlere benzetilmiyor.
İklimin ve çevrenin
bozulması insanlığı, hayati ölçüde tehdit ediyor olmasından dolayı artan algı,
yeşil büyüme paradigması gibi alternatif ekonomik modeller için bir araştırmayı
tetikleyerek, bu modellerin iş oluşturma, ekonomiyi iyileştirme ve büyütme
manasına geldiğine atıf yapılıyor.
Gelişmeye rağmen,
artık tüketimin ve üretimin mevcut modelleri üzerine temel edilmiş küresel
ekonomi çoğu ekosistemler üzerine ve kritik hayat destek sistemleri üzerine
ağır yükler getirmiş olduğu açıkça görülebilir bir hale dönüşmüş.
Bu tehlikeli durum dünya
ekonomilerini daha temiz büyümeye doğru yönlendiriyor. Küresel çaba düşük
karbonlu, sürdürülebilir ekonominin üreteceği yeni şirketler ve yeni başarı
beklentisi içinde bulunuyor.
Bu çerçevede enerji etkinliği,
karbon yakalama ve depolama, yenilenebilir enerji, yakıt pilleri, ulaşım
teknolojisi, enerji depolama ve akıllı şebekeler dâhil temiz enerji
teknolojilerini yaygınlaştırma hedef ve planlarında artış görülüyor.
Bu amaçla temiz teknoloji
sektörünün hızlı büyümesi enerji sektörünün daha güçlü olmasına ve daha
sürdürülebilir olmasına yardım edecek ve düşük karbonlu ekonomiye geçişte,
gelecek nesiller için fırsatlar oluşturmaya destek olacağı beklentisi var.
Birçok yenilikçi inisiyatifler
özelikle tarım ve sanayide çiftlik kalıntılarını ve atıklarını yenilenebilir
enerji kaynaklarına dönüştürmek bu kapsamda yer alıyor. Fosil yakıtları temiz
ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla değiştirmek için çalışmalar yapılıyor...
Mevcut ekonomik
faaliyet yaklaşımı büyümeyi sürdürmek için kapasite açısından sınırlı kaldığı
gibi muhtemelen daha büyük ekonomik zafiyete yol açacağı tahmin
ediliyor.
Bunun yerine insanları,
gezegeni ve adil politika oluşturmayı merkezine alan sürdürülebilir gelişme
yaklaşımına ihtiyaç duyuluyor.
Bir ekonomi ve
işletme faaliyetinde hedefler belirlenirken ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlara
eşit ağırlık vermeyi sağlayacak büyümeyi yeniden yönetmeye yol açacak olan
yeşil bir ekonomiye doğru geçiş kaçınılmaz görülüyor...