1981 yılından 2005 yılına kadar küresel milli gelir iki kattan fazla büyümüş, fakat bu arada dünya ekosistemlerinin %60 azaldığı veya sürdürülemez bir şekilde sömürülmüş olduğu gözleniyor.
Bu sağlıksız gelişme
birtakım endişeleri de beraberinde getirmiş.
Mevcut gidişatın devamı
halinde, yeryüzünün sürdürülemez bir mecraya doğru itildiğine dikkat çekiliyor.
Gelinen noktada yeryüzünde
kendisini yenileme oranından çok daha fazla tabii kaynak tüketildiği ve
insanoğlunun bu faaliyetleri sonucu gezegenin tabii yapısının çarpıcı bir
şekilde değiştiği gözleniyor.
Bu kötü gidişat ise
kaynaklar üzerinde yenilenemez bir baskı oluşturuyor.
Hayat destek
sistemlerinin bir sonucu olarak tabii sermaye giderek bir çöküş sürecine doğru
ilerliyor.
Bir taraftan artan
nüfus, dolayısıyla bu nüfus artışı gelişen ve değişen şartlar doğrultusunda
şehirleşme hareketini giderek yaygınlaştırıyor.
Gelinen noktada dünya
ekonomilerinin temiz büyümeye doğru değişim gösterdiği ve küresel çabanın yeni
şirketler ve yeni refah üretecek düşük karbonlu, sürdürülebilir ekonomiye doğru
yöneldiği gözleniyor.
Uluslararası tartışma
sürdürülebilir gelişmeye giden yol olarak yeşil bir ekonomiye doğru geçiş
üzerine odaklanırken; ekolojik, ekonomik ve sosyopolitik olarak üç boyut
üzerine entegre oluyor…
İklim değişimi taşkınları, kurakları, sıcaklık dalgalanmalarını, orman yangınlarını ve diğer tabii felaketleri tetikler hale gelmiş.
Kaynaklara göre, 2012
yılında Avrupa ve Orta Asya’da birçok ülke su taşkınları ve kuraklıklar
nedeniyle yüzde 25-50 arasında tahıl ürünlerinde kayıplar yaşadığını
gösteriyor.
Dünya Bankasına göre,
2010 yılında Rusya tarım sektörü son elli yılın en kötü kuraklığına sahne oldu.
Yine Dünya Bankasının
gözlemlerine göre, 1990’ların başında Sovyetler Birliğinin çökmesinden sonra
Avrupa ve Orta Asya bölgesi bir ekonomik değişime girdi, planlı ekonomiden bugünün
serbest piyasa ekonomisine geçiş yaptı.
İçinde bulunduğumuz yeni
bin yılın ilk on yılında bu ülkeler kamu hizmetlerini, eğitimi ve sosyal
güvenlik ağlarını geliştirerek sosyal bölünmeden kapsayıcılığa doğru harekete
geçti.