Yeşil ekonomi bozulan
tabiat dengesini yeniden bir onarım hareketi, azalan ve bozulan tabii
kaynakların yeniden eski vasıflarına kazandırılması hareketinin projeksiyonu
olarak düşünülüyor.
Bu kapsamda yeşil
ekonomi modeliyle ekonomide baştan sona kapsamlı olarak ekonomik kalkınmanın
yeniden yapılandırılması amaçlanıyor.
Bu yapılandırma
gerektiğinde bu husustaki küresel değişim ve dönüşüme bağlı kalarak
yapılabileceği gibi, ülkelerin içinde bulunduğu şartlar göz önüne alınarak da
yapılabilecek.
Göçlere yol açan bir
kalkınma modeli yerine, göçleri önleyen kalkınma modeli de yeşil ekonominin
kapsamında yer alıyor.
En basit ifadesiyle,
yeşil bir ekonomi düşük karbonlu, tabii kaynakların etkin bir şekilde
kullanılması ve sosyal kapsama gibi ana başlıkları bünyesinde bulunduruyor.
Bu vesileyle sürdürülebilir
kalkınma ve yoksulluğun kazınması amaçlanıyor.
Yeşil bir ekonomi
gelir ve istihdamda büyüme; karbon emisyonlarını ve kirliliği azaltacak, enerji
ve kaynak etkinliğini artıracak ve biyolojik çeşitliliği ve ekosistem
hizmetlerinin azalmasının önüne geçecek kamu ve özel sektör yatırımları ile
yürütülmesi hedefleniyor.
Bu yatırımların
hedeflenen kamu harcaması, politik reformlar ve yönetmelik düzenlemeleriyle
desteklenmesi ve hızlandırılma ihtiyacında olduğu belirtiliyor.
Bu vesileyle tabii
sermaye ciddi bir ekonomik değer olup, kamu menfaatinin kaynağı olarak yeniden
yapılandırmayı gerektiriyor.
Bu yapılanma
özellikle tabiata bağlı olan fakir halkın geçim ve güvenliği için önem arz
ediyor.
Yeşil bir ekonomide
gelir ve istihdamda büyüme, karbon emisyonlarını ve kirliliği azaltacak kamu ve
özel sektör yatırımları ile yürütüleceği, enerji ve kaynak etkinliğini
artırmayı ve biyolojik çeşitliliği ve ekosistem hizmetlerinin kaybının
önlenmesi hedefleniyor.
Bu kapsamda yatırımlar
hedeflenen kamu harcamaları, politik reform ve mevzuat değişiklikleri ile
değiştirilme ve desteklenmeye ihtiyaç duyuyor.
Yeşil ekonomiye
geçişle çevresel kalite ve sosyal kapsama büyürken, temel amaç ise ekonomik
büyüme ve yatırım imkânı oluşturmayı öngörüyor.
Daha geniş çevresel
ve sosyal kıstas işbirliği için kamu ve özel sektör yatırımı için şartlar
oluşturmak hedefe ulaşmak için önemli görülüyor.
Yeşil büyüme ile enerjiyi
daha etkin kullanan, daha temiz bir enerji sistemine geçiş ve tarım
arazilerinde ve ormanlarda daha iyi tabii kaynak yönetimi hedefleniyor.
Yeşil ekonominin
sadece bir seri düzenlemeler veya bir parlamento onaylamasıyla
başarılamayacağı; yeşil ekonomiyi geliştirecek üç temel eleman ise akıllı
tüketiciler, akıllı işletmeler ve gerçek manada öngörülü hükumetlerin
ihtiyacına vurgu yapılıyor.
Tüketiciler geri
dönüşümlü, enerji tasarruflu ve çevresel hedefleri destekleyecek davranış
değişiklikleri ve arzulanan çevresel özelliklere sahip ürünleri satın
almalarıyla yeşil büyümede büyük bir katkıya sahip olacaklar.