Yeşil dönüşüm
ekonomideki faaliyetleri düşük enerji verimliliği ve yüksek CO2 emisyonlu
üretimden daha verimli ve az kirletici olanlara doğru dönüştürüyor.
Çoğu için yeşil bir
ekonomi fikri yüksek beklentiler taşıyor.
Beklenti sadece iklim
değişikliğinin hızını ve çevresel bozulmayı yavaşlatmayla kalmayıp, aynı
zamanda gelişmekte olan ülkelerde kapsamlı yeşil büyümeyi artırarak daha iyi ve
daha çok iş potansiyeli oluşturup, böylece işsizlik ve yoksullukla mücadele
hedefleniyor.
Uzun bir dönemde
yeşil ekonomiye geçişin doğrudan ve dolaylı olarak dev bir potansiyele sahip
olduğu gözleniyor.
Yetenekleri
yükseltmek bu görevi başarmak için önemli bir role sahip.
Yeşil işler elverişli ücretleri ve güvenli çalışma şartlarını ve temel sosyal şartları
sağlaması için, diyalog bu sürecin bir parçası olarak görülüyor.
Yeşil işler aynı
zamanda ekonomik iyileşme, kapsamlı büyüme ve uzun dönem sürdürülebilir
kalkınmanın vazgeçilmez ögesini oluşturuyor.
Birçok araştırma
yaygın yetenek sıkıntısı nedeniyle yeşil sanayilerin büyük miktarda iş
oluşturma potansiyelini yerine getirmeyeceğini hatırlatıyor.
Yeşil işlerin iyi
işler, uygun ücretler, güvenli çalışma şartları, iş güvenliği, makul kariyer
beklentileri ve işçi hakları gibi saygın çalışmayı gerektirdiği önemine dikkat
çekiliyor.
Bu tanıma göre, yeşil iş herhangi bir işletmenin çalışanların güvenlik ve sağlığını
yönetme prensibine bağlı kalarak saygın çalışmanın göstergelerine temel
oluşturuyor.
Yeşil işlerin
tanımında saygın çalışma kavramının gelişmesini sağlamak ve istihdam boyutuna vurgu yaparak, ILO Saygın Çalışmayı, ‘Güvenli Çalışma’ şeklinde niteliyor.
Bu nedenle
çalışanların sağlığını ve güvenliğini koruma ve çevrenin korunması sürdürülebilir
gelişmeye doğal olarak kapsamlı bir yaklaşım sağlayacak şekilde bağlantılı
olmasını gerektiriyor.
Güvenli ve sağlıklı
bir çalışma çevresi ve genel çevrenin korunması madalyonun iki tarafı gibi
düşünülüyor.
Genel çevrede çalışma
yerinin aksi etkilerini azaltacak tedbirler aynı zamanda yöresel toplulukları
koruyabilecek.
Aynı şekilde üretim
süreçlerinin çevresel etkisiyle ilgili tedbirler, işbirliği, çalışanların
sağlığını göz önüne almayı gerektiriyor.
İstihdam güvenliği ve
sağlık tedbirlerinin uygulanması yeşil işletmelere ve ekonomiye büyük bir katkı
sağlayacak.
Yeşil bir ekonomiye geçiş doğru yeteneklere sahip olmaya önemli ölçüde bağlı bulunuyor. Yeşil ekonomiye dönüş, çalışanlar piyasasında değişim hızını ve yetenek ihtiyacını artırıyor.
Sürdürülebilir
gelişmenin artan önemi ve düşük karbonlu ekonomiye geçiş iş piyasalarında ve
yetenek ihtiyaçlarındaki değişimin hızını artırıyor.
Sürdürülebilir
gelişmeye bağlı olarak artmakta olan önem ve düşük karbonlu üretim faaliyetlerine
yöneliş iş piyasalarında ve yetenek ihtiyaçlarındaki değişimin hızını
artırıyor.
İstihdam oluşturmak
için yeşil üretime doğru yönelmekte olan ekonomiler, büyük potansiyele sahip
olarak, ekonomik krizden iyileşmeye teşebbüs edecek ülkeler aynı zamanda mevcut
işlerin dönüşüm ve yapısal değişimiyle yüzleşiyorlar.