İklim ve çevre
bozulması yeryüzündeki ekonomik faaliyetlerin birçoğunun sürdürülebilirliğini
tehlikeye atıyor.
Böylece yeşil
ekonominin önemli sosyoekonomik hedeflerinden biri olan istihdam açığını
kapatma ihtiyacı ortaya çıkıyor.
Sürdürülebilir
gelişmenin artan önemi ve düşük karbon ekonomisine yöneliş aynı zamanda iş
piyasalarında ve yetenek ihtiyaçlarındaki değişimi gerektiriyor.
Yeşil iş işletmelerin
ve ekonomi sektörünün çevresel etkilerini azaltıp sürdürülebilir seviyelere
ulaştırmak şeklinde tanımlanıyor.
Bu tanıma göre saygın
bir iş kriterini karşılamak; uygun ücret, güvenli şartlar, işçi hakları, sosyal
diyalog ve sosyal korumaya ilaveten, çevre kalitesinin iyileştirilmesi veya
korunmasına katkı sağlayacak tarım, sanayi, hizmet ve yönetimdeki işleri
kapsıyor.
Uluslararası çalışma
örgütünün (ILO) tarifine göre sosyal diyalog;
Ekonomik ve sosyal
politikayla ilgili ortak fayda konuları üzerinde hükumet temsilcileri, işveren
ve işçi temsilcileri arasında fikir alışverişi veya danışma ve görüşmenin bütün
tiplerini kapsıyor.
ILO raporuna göre dünya
nüfusunun %70’den fazlası sosyal korumadan yoksun bulunuyor.
Sosyal koruma;
İnsanların risklere
maruz kalmasını azaltmak, verimli çalışma piyasalarını geliştirmek ve işsizlik,
dışlanma, hastalık, sakatlık ve yaşlılık gibi ekonomik ve sosyal riskleri
yönetecek kapasitelerin artırılmasıyla yoksulluğu ve kırılganlığı azaltacak
programlar ve politikalardan oluşuyor.
Küresel ekonomik
krizden kurtulmak için ekonomiler yeşil üretime doğru yönelerek yeni iş
oluşturma potansiyeline sahipler.
Bu oluşum da yapısal
değişim ve mevcut işletmelerin dönüşümü ile etkin bir şeklide uzlaşmaya bağlı görülüyor.
2008’de Uluslararası
Çalışma Teşkilatı (ILO), Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP),
Uluslararası İşverenler Organizasyonu (IOE) ve Uluslararası Ticaret Birliği
Konfederasyonu (ITUC) birlikte hükumetlere ve sosyal ortaklara yardım ederek
çevreyi düzenlemek, istihdam hedefleri ve politikaları ile bu potansiyeli
saygın işi realiteye çevirmeye yardım etmek için Yeşil İşler İnisiyatifini
başlattılar.
Yeteneklerin
gelişmesi bu iş potansiyelini açığa çıkaracak temel unsurlardan biri olarak
görülüyor.
İlgili ve kaliteli
yeteneklerin zamanında temini verimliliği, istihdam büyümesini ve kalkınmayı
artıracak başarılı dönüşümler için zorunlu görülüyor.
Her ülke çalışmasında
yeşil bir ekonomiye dönüşümün yürütücülerini tanımlayarak, fiziki çevrenin
kendisindeki değişiklikler, hükumet düzenlemeleriyle yapılan değişikliler, daha
etkin teknolojiler ve tüketici talebindeki değişiklikleri esas alıyor.