Çok tartışılan
ve üzerinde çok durulan bir seçimi daha geride bıraktık. Bu seçim bir dönüm noktası; bir
dönemin bitişi ve yeni bir dönemin başlangıcı niteliğini taşıyordu.
Sandık ve
milletin gücü bir kez daha tecelli etti.
Dürüst siyaset, eser siyaseti bir kez daha kazandı.
Millet iradesi bir kez daha sandığa yansıdı.
Sandıktan
ne çıkarsa ona saygı göstermek demokrasinin vazgeçilmez kuralıdır.
İşte bir milli iradenin sonucu daha açığa çıktı.
Netice Ak
Partinin zaferi oldu.
Milletin
iradesinin Ak Parti lehine sandığa yansıması; yapılanların, hizmetin takdir edilmesidir aynı zamanda.
Sandıktan çıkan
netice, millet iradesinin ayak oyunlarıyla alt edilemeyeceğinin göstergesi
niteliğini taşımaktadır.
Seçimin
galibi Ak Parti nezdinde milletin sağlam iradesi oldu.
Eser siyaseti,
hizmet siyaseti kazandı.
Dürüstlük siyaseti
kazandı.
Gücünü milletten
alan irade kazandı.
Ülkenin
kalkınmasını, güçlenmesini isteyenler kazandı.
Takiyye siyaseti
ise kaybetti.
Millet artık
takiyye yapanlarla, gerçekleri söyleyenleri çok iyi ayırt etmesini biliyor.
Seçim meydanlarında
verdikleri sözü tutup, işbaşına geldikten sonra icraatlarıyla ispat edenle,
etmeyeni ayırt etmesini iyi biliyor.
Ak Parti
hükümetlerinin bugüne kadar yaptığı hizmetler yapacaklarının taahhüdü anlamına
geliyor.
Milletin artık
ideoloji siyasetine, slogan siyasetine ve takiyye siyasetine güveni kalmamıştır.
Gördüğümüz,
sezdiğimiz kadarıyla bugüne kadar yapılan hizmetler, bundan sonra yapılacak
olanların bir ispatı niteliğinde olup; bugüne kadar yapılan yatırımlar ise
bunda sonra yapılacaklar için bir tramplen görevi görerek kalkınma hızının daha
da yükseklere sıçramasına neden olacak.
Çünkü bugün
yapılmakta olan ve projeleri yapılmış devasa yatırımlar hizmete girdiği zaman
ülkeye çağ atlatacak niteliklere sahip.
İşte yapılmakta
olan üçüncü köprü, yani Yavuz Sultan Selim köprüsü; lastik tekerlekli araçlar
için Marmara denizinin altından yapılan ikinci tüp geçit…
Üçüncü köprü
aslında iki köprü kapasitesine sahip, aynı zamanda raylı sistem var. Kıtalar
arası hizmet verecek bir proje.
Ve yine dünyanın
önde gelen standartlarına sahip üçüncü hava limanı…
Bunlar sadece
uluslar arası ölçekte olan projeler…
Türkiye’nin
bir de kentsel dönüşüm süreci var ki bu da aslında çok önemli bir süreç.
Özellikle İstanbul
gibi tarihi eserler ve tabii güzellikler açısından çok büyük öneme sahip
şehirlerimiz için ayrı bir önem taşıyor.
Bu özellikler
göz ardı edilmeden bu dönüşüm süreci tamamlanırsa, İstanbul’un değeri katbekat artar.
İstanbul’un
turist potansiyeli de buna paralel olarak artış eğilimine girer.
Dünya şehri
İstanbul bu dönüşüm ve değişim neticesinde gerçek değerine kavuşmuş olacak. Bu adeta
toprak altında kalan bir cevherin çıkarılıp, işlenip hak ettiği değere
kavuşturulma projesi.
30 mart
seçimleri eser üretenlerle, yapılan eserleri yıkmak ve engellemek isteyenler
arasında yapılan bir tercih olmuş.
30 mart
seçimleri bir hususu daha gözler önüne serdi. O da uygulamada bulunan seçim sisteminin aksak taraflarıydı.
Özellikle oy
pusulaları üzerinde yapılan bazı yanlışlıklarla çok sayıda oyun geçersiz
sayılmasına neden olduğu; bunu en aza düşürecek ve tartışmalara yer vermeyecek
bir şekilde yeni bir düzenlemenin yapılmasını gündeme getirmiştir.
Aynı zamanda
yapılacak yeni düzenlemenin oyların daha güvenli bir şekilde sayım ve
tutanaklara geçirilmesi hususu da mevcut sistemin aksayan taraflarından biri olarak zihinlerde iz bıraktı.
Bunda da
tabii olarak en fazla oy alan partinin mağdur olması söz konusu olmaktadır. Temennimiz oy kullanımı ve sayımı esnasında olabilecek hataların ve şüphelerin en aza indirildiği bir uygulamanın hayata geçirilmesi...
Netice olarak
kazanan eser siyaseti oldu, eser siyaseti yapan Ak Parti güven tazeledi. Bu zaferde Başbakanımız ve Ak Parti lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük çabasını unutmamak gerekiyor.
Tazelenen bu güvenle
yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve yaklaşan genel seçimlere daha bir avantajlı bir
şekilde gireceğinin ve yine yarışı önde bitireceğinin onayını almış oldu.