Ülkemizde yaşanan son gelişmelerin kafalarda bazı sorular oluşturduğunu
görüyoruz. Ülkemiz derin devletin başka bir şekliyle mi karşı karşıya bulunuyor?
Bir ülkenin istikrar ve güven duygusunu sarsan köhnemiş alışkanlıklar değişmedi mi?
Bildiğimiz kadarıyla demokrasilerin olduğu ülkelerde muhalefeti
muhalefet partileri yapar, bu görevi başkalarının, başka kurumların üstlenmesi hukuk
kuralları ve demokratik kurallarla uygun düşmeyeceği biliniyor...
Epey zamandı ülkemizde milletvekili istifaları gündemden
düşmüştü, özellikle önceki dönemlerde zaman zaman bu tip istifalar görülüyordu...
Güçlü ve istikrarlı hükümetler döneminin alışık olmadığı bir durum.
O dönemlerde istifalar genellikle ya beklentilerin karşılanmadığı veya bazı iç
ve dış güçlerin menfaate dayalı baskılarının rol oynadığı yorumlarına yol
açıyordu.
İstifaların bir başka yönü ise millet iradesinin yaralanması, hiçe
sayılması gibi bir duruma yol açıyor.
İstifa eden kişinin sadece partisinden değil, aynı zamanda milletvekilliğinden
de istifa etmesi daha mantıklı ve daha dürüst bir duruş intibaı bırakır kamuoyunda. Bu da milletin
emanetini millete teslim etmek anlamına gelir. "Ben milletin emanetini bu kadar taşıyabildim," diyerek emaneti iade eder.
Eğer seçime girilen parti ilkeleriyle ters düşmek gibi bir
durum varsa, bu prensipler yeni tesis edilmemiş, başlangıçtan beri var olan ilkelerdir.
Bunu seçen de seçilen de iyi bilir.
Millet oyunu verirken öncelikle seçtiği kişilerin bağlı
oldukları partiye oyunu vermektedir, kişi ise ikinci planda kalmaktadır.
Özellikle karizmatik ve başarılı liderlerin partilerinde bu
kural çok daha ağırlık kazanmakta ve öne çıkmaktadır.
Sadece partiden istifa etmek samimiyetle ve arkasında durduğu
davaya olan sadakatle bağdaşmaz.
Ülkemiz bu tür istifaları geçmiş dönemlerde, özellikle de
koalisyonlu dönemlerden iyi biliyor.
Söz konusu istifaların hiçbiri milletin nazarında iyi bir intiba
bırakmamıştır.
Hele özellikle karnesi başarılarla dolu olan bir partiden istifa
etme durumu söz konusu olunca hiçbir şekilde makul karşılanmaz.
Artık herkes gerçekleri çok iyi biliyor, iyiyi kötüyü çok iyi
ayırt ediyor, istifaların arkasında nelerin döndüğünü; ülkenin ve milletin
çıkarları değil de, ya kişisel veya dış güçlerin çıkarına olduğunu çok iyi idrak
ediyor. Durum böyle olunca istifa eden değil de, istifaya
maruz kalan parti daha çok kazançlı çıkacaktır.
İnanıyoruz ki kendini millete hizmet için adamış ve yaptığı yatırımlarla bu hususta
kendini uzun yıllardır ispat ettirmiş Ak Parti bu süreçten daha da güçlü çıkacaktır.
Bu güçten ülkemizin tümü kazançlı çıkacaktır.