İslam ülkeleri birer birer kaosa sürüklenme tehlikesiyle karşı
karşıya.
En son bu kervana Bangladeş katıldı.
İdamın arkasından çıkan olaylarda otuzun üzerinde kişi hayatını
kaybetti.
İdamın maksadı da buydu, bir İslam ülkesini daha kargaşa
ortamına sürüklemek.
Çıkarları gereği millet iradesine tahammül edemeyen emperyalist
güçler demokrasiyle idare edilen İslam ülkelerini karıştırmak için fırsat
kollamakta.
Çok iyi organize olan emperyalistler, maalesef İslam ülkelerinin
bu zaafını çok iyi kullanıyorlar!
Ban Ki moon Orta Afrika Cumhuriyetindeki çatışmalar nedeniyle
taraflara çağrıda bulunarak, “zulüm ve suç işleyen herkesi dünyanın izlediğini
ve hesaba çekileceklerini söylüyor.”
Bu ifadesiyle Suriye’nin zalim yöneticilerine de bir şeyler ima
ediyor, fakat dünya güveliğini üstlenen BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi bu hususta ne düşünüyor?
BM’nin tespiti bugün yeryüzünde en fazla mağdur duruma düşenler
Suriyeliler.
Kışın dondurucu soğuklarında Suriyeli çocuklar donarak ölüyor.
Suriye’de şartlar her geçen gün kötüye gidiyor.
BM’nin açıklamasında, bu gidişle 22,4 milyon Suriyelinin üççeyreği
2014 yılında insani yardıma muhtaç olacak.
BM 2014 yılında 13 milyar dolarlık insani yardıma ihtiyaç
olacağını, bunun arayışında olduğunu ve meblağın yarısı Suriye için kullanılacak...
Açlık ve dondurucu soğuklar Suriyelileri tehdit ediyor.
Ekmek fiyatlarının bazı yerlerde %500 artış gösterdiği ifade
ediliyor.
9 milyon insan komşu ülkelere sığınmış veya ülke içinde evlerini
terk etmiş durumda.
BM temsilcileri Suriye’deki durumu dünyada yaşanan en büyük
krizlerden bir olarak değerlendiriyor; ikinci dünya savaşından beri en
acımasızı olduğunu açıklıyor.
Uluslararası toplum bu vahşeti durdurmak için kararlı bir tavır takınmadıkça,
Suriye yönetimi vahşete devam edecek.
Suriye’de belirsizlik devam ederken ülkenin geleceği ile ilgili
7 senaryo öngörülüyor.
Birincisi Iran ve Rusya’nın desteği sayesinde mevcut zalim
yönetimin zaferi kazanması...
İkinci ihtimal muhaliflerin zaferi kazanması fakat ılımlı güçlerin
parçalanması ve aşırı grupların güçlenmesi bu ihtimalin zayıf olduğuna işaret ediyor.
Üçüncü ihtimal ise el kaide gibi aşır grupların savaşı kazanması
şeklinde, bunun ise milyonlarca alevi ve hristiyanların komşu ülkelere
sığınmasına yol açacağı beklentisi var.
Dördüncü senaryo ise, ülkenin çıkmaza sürüklenmesi.
Beşinci ihtimal ülkenin parçalanması olarak düşünülüyor.
Altıncı ihtimal ise bölgesel ihtilaf; savaşın bölgeye özellikle
Lübnan ve Irak’a yayılması; bunun ise en kötü sonuç olacağı ve 50 milyon
insanın bundan etkileneceği şeklinde.
Yedinci senaryo ülkede kargaşa olması; kaosun ülkeyi parçalanmaya
sürükleyeceği şeklinde.