Türkiye’nin devasa projelerinden bir
daha hayata geçiyor.
Demek ki Cihan devleti Osmanlı’nın birbuçuk
asır önce düşündüğü bu projeyi inşa etmek ve hizmete almak torunlarına nasip olacakmış...
Ak parti iktidarları göreve geldiği
günden bugüne ülkeyi kalkındırmak, refah seviyesini yükseltmek için büyük
işleri planlama, projelendirme ve uygulama safhasını müteakip hizmete sunmayı
kendine temel bir gaye edinmiş.
Şimdi ise gerek bir dünya başkenti
olan İstanbul ve ülkemiz için ve gerekse küresel bir entegre ulaşım sistemi
olan Marmaray projesi hizmete açılıyor.
Marmaray projesi ilk anda iki kıta
arasındaki ulaşımı kolaylaştırması ve trafiği rahatlatması amacına yönelik bir
düşünce olmasının ötesinde, sahip olduğu özellikler ve konumu itibariyle
küresel bir proje niteliği taşımakta.
Proje çok sayıda beklentiye cevap
verecek bir nitelik taşıyor.
İki kıta arasında raylı sistemin ulaşımda
sağlayacağı gerek zaman tasarrufu ve taşıyacağı yüksek yolcu kapasitesi ve
gerekse sağlayacağı diğer avantajlar bakımından çok amaçlı ve çok yönlü bir proje olarak özellik kazanıyor.
Marmaray Asya ve Avrupa’yı denizin altından
birleştirmesiyle kıtalararası hızlı bir ulaşım imkânı sunmuş olacak.
Dolayısıyla projenin hem ticaret ve
hem de ulaşım ve turizm özelliği var.
Hızlı tren ağlarının uluslar arası
bağlantılarının sağlanmasıyla turizmde bir artışa yol açacağı gibi, ticaret
mallarının daha seri ve güvenli bir şekilde kıtalararası taşımacılıkta aktif
bir görevini yüklenmiş olacak.
Asya kıtasındaki ülkelerin yüksek kalkınma
potansiyeline sahip olmalarını dikkate aldığımızda Marmaray’ın bu hususta
yükleneceği önem de ortaya çıkıyor.
Bu ise hem İstanbul ve hem de ülkemiz
için gerek turizm ve gerekse uluslar arası ticaret açısından bir ivme
kazanmasına yol açacağı beklentisini oluşturuyor.
Tarihi, tabii, kültürel, turistik
özellikleri yanında Marmaray gibi devasa projelerle de İstanbul dünya başkenti
unvanını sağlamlaştırmış olacak.
Marmaray projesi vakit ve nakit
tasarrufu sağlamış olacak.
Şehir içinde trafiğin azalması yanında
kirlilik azalmasına da katkıda bulunacak.
Bir bakıma yeşil toplu taşımacılık
adına kayda değer bir katkı sağlamış olacak, sadece İstanbul ve ülkemiz için
değil uluslar arası boyutu ile anlam kazanmış olacak.
Trafik sıkışıklığını rahatlatması, çevre kirliğinin azaltılması yanında, zaman içinde uluslar arası
entegrasyonunun tamamlanmasıyla projenin sağlayacağı katma değer daha da artmış
olacak. Bu uluslararası ve entegre nitelikli projenin ülkemiz ve insanlığa hayırlı olmasını temenni ederiz...