Geleceğin yönetim anlayışı yeşil kavramı üzerine bina ediliyor.
Bu kavram her ferdin, her kurumun, her üreticinin ve her yöneticinin hayatının ayrılmaz
bir parçası olması anlayışına dayanıyor.
Yeşil kavramı günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası olma yolunda
ilerliyor.
Küresel şartlar tüm sektörlerin bu model içinde kalarak hizmet
ve üretimlerini sürdürmelerini gerektiriyor.
Bu kavarama ayak uyduranların rekabet gücü artacak, aksi durumda
küresel pazarlarda rekabet etme güçlerini kayıp etme durumu ile karşı karşıya
kalabilecekler.
Bu kavaramı ve anlayışı benimseyip uygulamayan kişi, kurum ve
yöneticiler dünya ile rekabet etmek şansını kaybetme ile karşı kaşıya
kalabilecekler.
Yeşil yönetim anlayışı mümkün olduğu kadar kaynakları israf
etmeden kullanmak, tasarruf yapmak ve çevreyi korumak zorunluluğundan ileri
geliyor.
Üretim ve hizmet sektörünün en temel ihtiyaçlarından biri de
enerji. Enerjiye olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Fosil kaynaklı enerjilerin
çevreyi kirletmeleri ve pahalı olmaları, bu kaynaklara sahip olmayan ülkeleri
alternatif enerji türlerine yöneltiyor. Küresel şartlar daha ucuz ve daha temiz
enerji kaynaklarına yönelmeyi gerektiriyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının
yanında yeşil teknolojilik özellikli, dolayısıyla tasarruf sağlayan cihazları
kullanmak da yeşil yönetim anlayışının ayrılmaz bir bileşeni oluyor.
Bu hedefleri yakalamak amacıyla aydınlatmada normal ampulleri
kompakt floresan ampullerle değiştirmek öneriliyor. Araştırmalar floresan ampullerin
%70 daha az enerji harcadığını ve on kat daha uzun süre kullanım ömrü sağlıyor.
LED aydınlatma ortalama %75 daha az enerji ve 35 -50 kat daha uzun süre
dayanıyor.
Özellikle toplu kullanım alanlarında harekete duyarlı aydınlatma
kullanmak öneriliyor.
Elektronik cihazlar, bilgi sayarlar, yazıcılar kapalı oldukları
zaman bile enerji harcarlar. ABD Çevre
Koruma Kurumu elektronik cihazları çalışmadığı zaman kapatmakla yıllık olarak cihaz
başına 50-150 dolarlık bir tasarruf yapacağı söyleniyor.
Şartlar uygun olduğunda dizüstüne dönüş yaparak ortalama %80
daha az enerji kullanımı sağlanmış oluyor masaüstü bilgi sayarlarla mukayese
edildiğinde.
Tabii ışık kullanarak tasarruf yapmak ve binaların
projelendirilmesi ve konumu bu esasa göre yapılması öneriliyor.
Eğer pratikse çalışma alanlarını ışığı pencereden alacak şekilde
düzenlenmesi tavsiye ediliyor.
Ve bütün ihtiyaçların yeşil seçeneklerin göz önünde
bulundurularak satın alma planlarının yapılması…
Geri dönüşümlü kırtasiye veya küçük ya da ambalajı olmayan
ürünler çevreye daha az zarar veriyor.
Tek kullanımlık bardaklar, tabaklar yerine yıkanabilen ve tekrar
kullanabileceğiniz türden olanlar tavsiye ediliyor. Bitki esaslı, bakterilerle
ayrışabilen bulaşık deterjanı ve kağıt havlular yerine kumaş kurulama
havlularını veya enerji tasarrufu yapan el kurulayıcılarını tercih etmek yeşil
yönetim anlayışının tavsiyesi.
Uygun olan her yerde enerji tasarrufu yapmak ve binaların
çevresine ağaç dikerek çalışma çevresinin görünümünü geliştirmek...
Böylece yaz sıcaklarında klima masrafları %35’e kadar azalmış
olacak. Ağaçlar aynı zamanda soğuk kış rüzgârlarını engellemeye yardım edecek.
Böylece kış ısınma masrafları %30’a kadar azaltılabilecek.
Trafikte zaman kaybetmeyi engelleyen tedbirler almak yakıt
tasarrufu sağlarken, karbon emisyonlarını önlemiş olacak.
Elbette yüze yüze toplantıların yeni bir müşteri ile ilişki kurmak
için önemi göz ardı edilmezken, günümüz iletişim teknolojileri ikincil bir
etkiye sahip olmaksızın kurumlar için iş seyahatlerine sınır getirdi, böylece
günümüz iletişim teknolojilerini kullanmak çeşitli açılardan tasarruf sağlamış
olacak.
Kurumlar artık yeşil takımlar, ekipler oluşturarak yeşil yönetimi
ve çalışma anlayışını geliştirecektir.
Üretilen ürünler giderek yeşil kavramı ile uyumlu olmasına özen
gösteriliyor. Üreticiler ve tüketiciler bu kavramla özdeşleşen ürünlere
yönelerek bu ürünleri üretip ve bu ürünleri tüketicilere sunmanın gayreti
içinde olacakları bir döneme giriyor dünya.