3 Temmuz 2016 Pazar

Teröre karşı tek yumruk olmak


Terör durmak bilmiyor.

Terörün en fazla vurduğu ülkeler ise çoğunlukla İslam ülkeleri.

Afganistan on yıllardır terörle birlikte yaşıyor.

Irak’ı özgürleştirme bahanesiyle öncekinden çok daha kötüye götüren Amerika ve koalisyon güçleri ülkeyi on yılı aşan bir süredir terör yuvasına dönüştürdü.

Irak tarihinde görülmemiş insanlık dışı bir muameleye tabi tutuldu.

Bu emperyalist mezalimi bir gün ortaya çıkacaktır.

Irak’ta sık sık meydana gelen bombalı araç saldırıları ne Ramazan, ne bayram ve ne de başka değerlere önem vermemekte.

İnsanlıktan nasibini almayan emperyalist güçler zulme doymak bilmiyor.

Irak’ın koalisyon güçleri tarafından işgali bölgemizi ve bölge ülkelerinin huzur ve güvenini bozma projesidir.

İstikrarsızlaştırma ve güvensizliği tesis etme projesidir.

Hep söylenildiği gibi sömürü düzeninin kendi menfaatleri doğrultusunda bölgeyi yeniden dizayn etme projesidir.

Irak’la yetinmeyen hain güçler 2011 mart ayından beri Suriye’yi bu halkaya eklemişlerdir.

Hiçbir uluslar arası toplum üyesi Suriye’nin gelmiş geçmiş en gaddar yöneticisine bir tek laf etmemektedir.

Sırf kendi menfaatleri uğruna bunca yıldır insanlık ayaklar altına alınmıştır.

Bu gaddarlık sürecini dünyanın önde gelen uluslararası toplumun üyeleri çeşitli bahaneler ileri sürerek yönetmektedirler.

Uluslar arası hukuk rafa kaldırılmış, uluslararası ceza mahkemesi paralize edilmiş, insan hakları kuruluşları sadece lafta var. Bu kuruluşlar sadece emperyalist güçlerin menfaatleri olacaksa varlıklarını göstermeye çalışıyorlar.

Eğer bu kuruluşlar fonksiyonlarını icra etselerdi, Suriye’nin zalim lideri çoktan hesap vermiş, bu ülke huzura kavuşmuş olacaktı.

Uzun yıllardır İslam ülkelerinin bir bölümünü kıskaç altına almış terörün bitmesi bu insanların huzura kavuşmasının tek yolu İslam ülkelerinin bu insanlık dışı fiili durum karşısında tek yürek olmalarına, tek yumruk olmalarına bağlıdır.

Bunun da yolu ise acaba bu ülkelerin bir ‘Terörü Önleme Platformu’ kurmaları ile mümkün olabilir mi fikrini akla getiriyor! Zor bir görev olacağı kesin. Bu platforma, bu insani davaya başka ülkeler de destek verebilir.

Bu platforma bütün ülkelerin temsilci görevlendirmesi ve konu ile ilgili ciddi çalışmalar yapılarak raporlar hazırlanıp Birleşmiş Milletlere sunulması ve gereğinin yapılması için çaba göstermeleri olumlu sonuç verebilir.

Çünkü ismi ne olursa olsun, neye matuf olursa olsun, bilinen tek gerçek var ki o da terörün tek gayesi sömürü düzenine hizmet etmekten başka bir şey değil.

İyice bilinen bir gerçek var ki o da terör eylemlerinin kendi başlarına bu derece organize olmadıkları, görünürde ne kadar farklı isim ve maksatla kurulmuş olurlarsa olsunlar hepsi kesinle tek merkezden yönetiliyor. Bunlara piyon olanlar bu gerçeği bilmiyor olabilirler fakat ne yazık ki bu bir gerçek.

Merkez karargâhları çok iyi kurumsallaşmış olup, her bir terör örgütü için bir masa kurmuşlar, oradan bu insanlık dışı toplu cinayetleri planlayıp işletiyorlar.

Herhangi bir terör olayının arkasından şu mu yaptı, bu mu yaptı şeklinde yorumların da bir önemi yok.

Hepsinin gayesi aynı, masum insanları öldürmek üzerine kurulmuş…

Tepedeki caniler bir gün birine, bir başka gün bir diğerine görev vererek caniliklerini şimdilik sürdürmektedirler.

İslam ülkeleri farklı mezheplere, siyasi görüşlere sahip olabilirler; bilinmesi gereken hususun terörün bu gidişle bütün İslam ülkelerinin kapısını bir gün çalacağı gerçeğini göz ardı etmemektir…