Millet
olarak büyük bir tehlike atlattık.
Birlik
beraberliğimiz ve gece gündüz yapılan dualar çok şükür büyük bir belanın
bertaraf edilmesini sağlamış oldu.
Temennimiz
tehlikenin tamamen bitmiş olması ve yapılması gereken radikal değişikliklerdir.
Artık
bazı kurumlarda değişim ve dönüşümün yapılması zamanıdır.
Yapılacak
değişim ve dönüşümün bu ülkeyi seven ve sayan herkesin menfaatine olacağından
endişemiz yok.
Zaman bir azınlık
grubu ülkesine ihanet etme ve ülke düşmanlarına peşkeş çekme alışkanlığından
vazgeçirmenin zamanıdır.
Bu
kalkışma ülkemizin demokratik ve hukukun üstünlüğü kurumsal yapısına karşı
yapılmıştır.
Milli
iradeye karşı yapılmıştır. Halk iradesine karşı yapılmış ihanettir.
Milleti
hiçe saymaktır.
Bu
anlayışa sahip olanları bu çirkin, iğrenç ve vatana ihanetten başka bir şey
olmayan bu alışkanlıktan vazgeçirmenin zamanı çoktan gelmiştir ya da bu tür
hain alışkanlıkların bir daha tekerrür etmemesi için gerekli bütün tedbirlerin
alınması zamanıdır.
Bu
milleti her bakımdan rahatsız edecek, mağdur edecek ve hatta bundan öte
ülkemizin bir Irak, bir Mısır, bir Suriye’ye çevrilmemesi için köklü
reformların yapılmasının zamanı gelmiştir.
Bu kabul
edilemez kalkışmanın soruşturması ve araştırmasının bütün ayrıntılarıyla
yapılarak, bu zihniyetin arkasındaki asıl gerekçenin açığa çıkarılması
hususunda da bir şüphemiz yok.
Millet
bu ihaneti, caniliği kabul etmediği için meydanlarda sabahlamaktadır,
meydanlara çıkarak demokratik tepkisini göstermektedir...
İktidara
geldiği günden bugüne yaptığı hizmetlerle ülkemiz kalkınmasına önemli katkılar
sağlayan Ak Parti hükümeti ve Cumhurbaşkanımız neden darbeye maruz kaldı?
Ak parti iktidarlarıyla ülkemiz ilk günden bugüne bir şantiyeye dönüştü, devasa projeler hizmete sunuldu ve yapılanlara ilaveten dev yatırımların yapımı ve projelendirilmesi devam ediyor.
Ak parti iktidarlarıyla ülkemiz ilk günden bugüne bir şantiyeye dönüştü, devasa projeler hizmete sunuldu ve yapılanlara ilaveten dev yatırımların yapımı ve projelendirilmesi devam ediyor.
Yapılan
hizmetlere kısaca bir göz attığımızda;
Ak
partinin iktidara geldiği tarihte 6 bin kilometre uzunluğunda olan bölünmüş yol
uzunluğu üç katına çıktı.
3000
doların biraz üzerinde olan kişi başına gelir 10000 doları aştı.
30
milyar doların biraz üzerinde seyreden yıllık ihracat 150 milyar civarına
yükseldi.
26
adet olan havaalanı sayısı iki katına çıktı.
Dünyanın
3. Büyük havaalanı 2018 yılında açılacak.
Türk
parasına değer kazandırmak için 6 sıfır atıldı.
Faizler
ve enflasyon çift haneden tek haneye düştü.
Marmaray,
Körfeze yapılan Osman Gazi köprüsü, Üçünü köprü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü;
bu yılsonunda açılacak olan Avrasya tüneli gibi büyük ölçekli yatırımlar
yapıldığı içim mi, bu darbe yapıldı yoksa karayollarında hizmete sunulan çok sayıda
tünel mi?
Hızlı
tren projeleriyle ülkeyi modern ve hızlı ulaşım ağlarıyla ören yatırımlar mı?
Bunlar
yapılırken, yine küresel ölçekte özelliklere sahip olup yapılması planlanan
Çanakkale köprüsü, Kanal İstanbul gibi projelerin yapılacak olması mı?
En
bariz örneği merhum Menderes, 1960 ihtilalına maruz kalmış ve iki bakan
arkadaşı ile idam sehpasına gönderilmişti.
Yine merhum
Turgut Özal dönemi ülkemiz için bir kalkınma dönemi olmuştu, fakat şüpheli bir
ölümle onun da önü kesildi.
Sonrasında
ise bildiğimiz gibi Ak Partinin iktidara gelmesiyle başlatılan kalkınma
hamleleri ve gündemden düşmeyen darbe söylentileri…
Millet
iradesini gasp girişimleri; ciddi manada meşru iktidarı görevden alma teşebbüsü
2013 mayıs ayında tertiplenen gezi olayları olmuştu.
Şimdi
ise çok daha canice ve çok daha merhametsizce yapılmaya çalışılanı ise 15
Temmuz Cuma günü akşamı olan teşebbüs idi.
Şimdi
millet, iradesine sahip çıkmak ve üç beş haramiye pabuç bırakmamak için
meydanları dolduruyor.
Çünkü
bu millet darbelerden, darbe söylentilerinden ve bu tür girişimlerden çok çekti.
Yeter
diyor, “söz milletindir, sen milletin silahını bu millete çeviremezsin, bu
silahlar ancak ve ancak bu topraklara göz dikenlere çevrilir, eğer sen bu
sadakate layık değilsen onu da bu millet devir almasını bilir".
"Bu silahlar milletin
silahıdır sana emanet edilmiştir, bilesin emanete hıyanet edilmez, emanete
hıyanetin ağır bir cezası vardır” mesajlarını meydanlarda veriyor.
Yine bu millet biliyor ki
Peygamber ocağında kahir ekseriyetle ülkesine, milletine sadık olanlar vardır,
bu her defasında üç beş kişinin şahsi emelleri ve başkalarına uşaklık etmesi
için bu kahir ekseriyet de istismar edilemez!