Irak’ın ABD askerleri tarafından işgal edilişinden bu yana 10 geride kaldı.
Dönemin ABD başkanı Irak’ı işgal amacını New York’taki ikiz
kulelerin 11 Eylül 2001 saldırısından sonra ülkesini ve dünyayı terör saldırılarına
karşı savaşmak için başlatmıştı.
Bir diğer amacı ise Irak ve Iraklıları
özgürleştirmek amacını güdüyordu.
Böylece Irak’a girme amacını insani
amaçlarla perdelemişti.
2003 yılı mart ayında başlayan işgalin ardından 10 yıl geride kaldı.
Fakat geçen bu uzun zaman zarfında
Irak ne özgürleşti, ne de huzura kavuştu. Ne yazık ki Irak ve insanları
eskisinden çok daha kötüye gitmiş görünüyor. Ülkede istikrarlı bir
hükümet yok, huzur yok; demokrasinin kurum ve kuralların kurulması ve işletilmesi vaadiyle yapılan işgalden ülke nasibini alamadı.
İşgalin ilk gününden beri Irak halkı kan, gözyaşı, her türlü işkence, maddi ve manevi yıkımdan başka bir şey göremedi. Geride parçalanmış, dağılmış ve yok olmuş aileler bıraktı.
Uzun yıllar adil, istikrarlı bir
yönetim göremeyen Irak, ABD işgalinden sonra daha da kötüleşti. 10 yıldır ülke insanları işgalin geride bıraktığı zulmü yaşıyor. Her gün patlatılan bombalar onlarca can alıyor ve onlarca
insanı sakat bırakıyor.
Demek ki işgalin asıl amacı demokrasi ve özgürlük getirmek değilmiş; asıl amaç zulüm ve vahşetin tohumlarının ekilmesi olduğu geçen on yıllık zaman zarfında açık bir şekilde anlaşılmış oluyor.
Dünya kamuoyu 11 eylül saldırısının
kimler tarafından ve niçin yapıldığına dair net ve inandırıcı bir
açıklama bulamazken, bu hususta kafalarda birçok sorunun cevapsız kaldığı gerçeği var.
El kaide tarafından yapılan
saldırının ise pek gerçeği yansıtmadığı, bunun paravan bir terör örgütü olduğu dünya kamuoyunca biliniyor. Sanki amaç belliydi, Müslümanları
hedef almaktan başka bir amaç taşımadığının hükmüne varılıyor.
Hatta bu örgütün kimler tarafından
kurulduğunu dünya kamuoyu biliyor. Masumiyet kamuflajına sığınan dönemin ABD yönetimi kendini haklı çıkarmak için yaptığı açıklamalarla dünya kamuoyunu ikna edememiş görünüyor.
ABD ordusu Irak’tan ayrıldı, fakat başlangıçta iddia ettiği gibi ne demokrasi ve ne de özgürlük
getirmeden…
Gittiği ve girdiği yere sadece vahşet ve zulmet bırakan ABD ordusu aynı
zulmeti Afganistan’da da yıllardır yapıyor. ABD ordularının yaptığı insan haklarına aykırı tutum ve davranışları Afganistan’da Rus işgaliyle yapılanları fersah fersah
geçmiştir.
Bu insanlar kendi ülkelerinde esir
muamelesi görüyor. ABD ve koalisyon güçlerinin özgürlük, barış, huzur getirmek amacıyla gittikleri ülkelere
bıraktıkları, açlık, sefalet, yoksulluk ve insan hakları ihlalleri olmuştur. Bu da dünya kamu vicdanını rahtız etmektedir.
Bu anlayış, bu insanları kendi özlerinden, inançlarından koparma
misyonunu yerine getirme amacını gütmekten başka bir şey değildir. Üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek amacını taşıyor. Gölge etmesinler de, bu ülkelerin insanları onlardan
başka bir şey istemiyordur herhalde. Temennimiz
bunun da en kısa zamanda koalisyon güçlerinin bu ülkeyi terk etmesiyle olacağı şeklindedir…